Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Dosya incelendiğinde, 09.08.2018 tarihli üçlü heyet raporunda çocuğun babasına karşı olumsuz tutum geliştirdiği ve alışana kadar çocukla baba arasında yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca idrak çağındaki ortak çocuk mahkemede “babasını hiç görmek istemediğini, ondan korktuğunu” beyan etmiştir. Buna göre baba ile çocuk arasında daha kısa süreli ve yatısız olarak kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nın 323. maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davacı -davalı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üç yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı belirtilerek kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru değildir. Yine ortak çocuk ile baba arasında “Aynı şehirde oturmaları hali" ve “Farklı şehirde oturmaları hali" için de ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul edilmesine karşın kişisel ilişkinin öncekine nazaran sınırlandırılmış olduğunu, her hafta sonu kişisel ilişki talep ettiklerini, resmi bayramlar yönünden resmileşen tatil günü sayısının yarısı kadar olan kişisel ilişki süresinin azaltıldığını, yine yaz tatilindeki kişisel ilişkinin de azaltıldığını, yılbaşı, doğum günü ve milli bayramlarda ilişki talebinin dikkate alınmadığını, telefon görüşmesinin görüntülü olmasına hükmedilmesi gerektiğini, kararda taraflara çocuğun durumu konusunda bilgi verme yükümlülüğüne hükmedilmediğini ve kişisel ilişki hükümlerine uyulmaması halinde velâyetin değiştirilebileceğinin ihtar edilmediğini belirterek; kararın kaldırılıp talepleri gibi hüküm kurulmasını talep etmiştir. 2.Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın taleplerinin kısmen kabul edilmesine karşın davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, babaya çocuğu...
Mahkemece alınan 12.10.2015 tarihli bilirkişi raporu içeriğinde de müşterek çocuk ile babanın davanın devamı sırasında 30 gün yatılı kişisel ilişki kurduğu ancak çocuğun baba ile uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu 14.07.2009 doğum tarihli ... ile davalı baba arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini yaşayacağı yeterlilikten uzaktır....
Bu hüküm, olağanüstü hallerin varlığı halinde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere; özellikle çocuğun hısımlarına da tanınabileceğini öngörmektedir. Davacı, davalılarca birlikte evlat edinilen 17.08.1999 doğumlu küçük Cansu' nun babasıdır ve diğer çocukları ile Cansu arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmektedir. Aralarında birinci derecede "kan hısımlığı" (TMK. m. 17/2) ilişkisi vardır. Dosyada, küçüğün kardeşleriyle kişisel ilişkisinin, onun yüksek yararına aykırı düşeceğine ilişkin ciddi sebep ve olguya ilişkin bir veri bulunmamaktadır. Küçük çocuğun evlatlık olduğunu bilmemesi kişisel ilişki kurulmasına engel değildir. Kaldıki küçük çocuğunda gerçek anne ve babası ile kardeşlerini öğrenme ve onlarla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. O halde, isteğin kabulü ile davacılar ile davalıların evlatlığı küçük Cansu arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken; davanın reddi doğru bulunmamıştır....
, ortak çocuk ile baba arasında yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır. Mahkemece velayeti annede bulunan müşterek çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi yetersiz olduğu gibi, ilişkinin gözetim altında yapılmasını gerektirecek bir delil ve olgu bulunmadığı halde, psikiyatrist veya psikolog refakatinde olmasına karar verilmiştir. Düzenlenen bu kişisel ilişki, babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Velayet kendisinde bulunmayan ebeveynlerden her biri müşterek çocukla doğrudan kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki, çocuk ...yönünden kademeli olarak düzenlendiği gibi, ortak çocuklar ile davalı baba arasında resmi yarıyıl tatilinde de kişisel ilişki tesis edilmemiş ve kurulan kişisel ilişki de babalık duygularını tatmin etmeye yeterli bulunmamaktadır. Değişen koşullara göre, çocukların yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kendisi ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı anne, davalı ile evlilik dışı ilişkilerinden doğan ve fiilen baba yanında bulunan çocukları ..., ... ve ... ile kendisi arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması talebinin reddine, davalı baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....