Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların .... Aile Mahkemesinin 2012/2 Esas ve 2012/1347 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, davacının ev hanımı olduğunu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, aylık 1000 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; ......

    kalktığı, davacının çocuğun reşit olduğundan bahisle dava açmakta hukukî menfaatinin bulunmadığı, bu nedenle dava şartının olmadığı" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, aylık 2.850,00 TL olarak takdir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.350,00 TL azaltılmasına, bu şekilde aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

    Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....

      Bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşıldığından, davalının yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 08.03.2017 tarih 2015/23396 esas 2017/2493 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakasının onanmasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalının yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüne, Dairemizin 08.03.2017 tarih 2015/23396 esas 2017/2493 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası yönünden yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, davalının diğer yönlere ilişkin karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2017...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

          Yoksulluk nafakasının esası incelenmelidir....

            Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı – karşı davalı, dava dilekçesinde; tarafların ....Mahkemesi' nin 15/10/2009 tarih ve ..... sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davacı – karşı davalı anneye bırakıldığını, davacı – karşı davalı için aylık 300TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine aylık 200'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; ağırlaşan hayat şartları, çocukların servis ve okul masrafları nedeni ile nafakaların yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 400TL' ye, iştirak nafakasının 500' er TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (k.davalı) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde, boşanma ilamı ile davalıya 300 TL yoksulluk nafakası hükmedildiğini, işlerinin kötüye gittiğini, miras yoluyla intikal eden taşınmaz geliriyle geçindiğini, davalının boşandıktan sonra yetim maaşı almaya başladığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

                Hükmün erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.09.2019 tarih ve 2019/2723 E., 2019/8680 K. sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 2016/11 E., 2017/70 K. sayılı kararına karşı sadece erkek tarafından istinafa başvurulduğundan, yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulmamış olmasının erkek için usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemenin, ilk hükümde yoksulluk nafakası talebi hakkında hüküm kurulmamış olması nedeniyle, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı vermesi gerekirken kadın aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oy birliğiyle karar verildi. 27.12.2022 (Salı)...

                  Türk Medeni Kanununun 176/1. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına irat (aylık gelir) olarak karar verilebileceği gibi, toptan (bir kerede) ödenmek üzere de karar verilebilir. Mahkemece, davalı kadın yararına irat biçiminde aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Yasa gereği bu nafaka bir süreyle sınırlı değildir. Kısa süreli evliliklerde, hakimin toptan yoksulluk nafakası seçeneğini de takdir etmesi gerekir. Davacı kocanın aylık 1800 TL civarında geliri vardır. Bu nedenle takdir edilen aylık yoksulluk nafakası miktarı da fazla olmuştur. Hükmün daha az ve uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve toptan yoksulluk nafakası seçeneğinin de değerlendirilmesi yönünden bozulması gerektiğini düşünüyorum. 1-GKY/HA/HA...

                    UYAP Entegrasyonu