Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması nedeniyle temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılmasına, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. ......
Dava, boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminata ilişkindir. 1- Davacının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Davacı, ilk derece mahkemesinin kararının, yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat hususunda kaldırılması hakkında istinaf kanun yoluna başvurmuş, akabinde ise davacı ve davacı vekilinin ayrı ayrı 07.10.2021 ve 15.09.2021 tarihli dilekçeleri ile istinaf başvurusundan feragat ettiği anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun istinaftan feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; Mahkeme tarafından davacı kadın yararına, 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2007/340 Esas sayılı ilamı ile davacı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının 350 TL'ye artırılmasına hükmedildiğini, Palu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/66 Esas ve 2010/52 Karar sayılı ilamı ile aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının 250 TL ye indirilmesine hükmedildiğini, aradan geçen zamanda yoksulluk nafakasının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL 'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir....
SONUÇ : Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple davalı erkeğin yoksulluk nafakası dışında kalan yönlerden temyiz dilekçesinin reddine, yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin olarak BOZULMASINA, bozma sebebine göre yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.04.2017 (Pzt.)...
DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin 09.12.2015 tarihli kararının gerekçe kısmında davacı-karşı davalı kadının emekli olduğu ve sabit gelirinin bulunduğu tespit edilerek bu talebinin reddine denilmesine rağmen, hüküm kısmında yoksulluk nafakasıyla ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Dairemizin 18.09.2017 tarihli ve 2016/4316 Esas 2017/9615 Karar sayılı ilâmıyla, diğer sebepler yanında yoksulluk nafakası hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerektiği ifade edilerek karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 21.03.2018 tarihli gerekçeli kararda, tarafların sosyal ve ekonomik durumunun dikkate alındığı ifade edilerek, davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Yoksulluk nafakasına hükmolunabilmesi için nafaka talep eden eşin boşanmaya neden olan olaylarda, yükümlü olan eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Ancak, sonradan açılan yoksulluk nafakası davalarında yoksulluk nafakasının koşullarının oluşup oluşmadığı boşanma hükmünün kesinleştiği ana göre belirlenir. Bu şartlar yoksulluk nafakası istemine ilişkin dava tarihine göre değil, boşanma tarihine göre araştırılması ve şartları varsa yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Boşanmaya neden olan olaylarda tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş yoksulluk nafakası talep edemeyecektir....
Somut olayda; taraflar Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/472 Esas- 2011/30 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davalı lehine 250 TL yoksulluk nafakası hükmedilmiştir. Davalı kadın, boşanma dava tarihinde herhangi bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 250 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile elde ettiği gelir toplamı, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira, yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
Bu nedenle yoksulluk nafakasının tümüyle kaldırılması doğru görülmemiştir. Ne var ki davacı, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, olmadığı takdirde indirilmesini talep etmiştir. Mahkemece kaldırma talebinin reddi ile, yoksulluk nafakasının mahkemece hakkaniyet ölçüsünde indirilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 21.01.2020 tarihli hükümle kadın yararına 20.000 TL maddî ve 23.000 TL manevî tazminat ile 14.400 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kadının ziynet alacağı davasın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dairemizin 16.12.2020 tarihli kısmen onama, kısmen bozmaya dair ilamıyla kadının tüm, erkeğin sair temyiz itirazları reddedilmiş; kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının çok olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen son hükümle kadın yararına 6.000 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin ise çalışmaya başladığı gerekçesiyle reddine hükmedilmiştir. Mahkemece Dairemizin 16.12.2020 tarihli bozma ilamına uyulmuşsa da yoksulluk nafakası yönünden bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir....
yoksulluk nafasına ilişkin bölümünün bu değişik gerekçeyle bozulmasına, karar vermek gerekmiştir....