Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davalıya boşanma ilamı ile 350,00-TL yoksulluk nafakası bağlandığını,yoksulluk nafakası alacaklısı davalının babasından dolayı maaş almaya başladığını, elde ettiği gelirin nafaka borçlusu davacıdan daha fazla olduğunu ve yoksulluğun kalktığını ileri sürerek boşanma kararı ile birlikte hükmedilen 350,00-TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir....

    Dava dosyası incelendiğinde davacı kadının dava dilekçesinde yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin bulunmadığı, davacı kadın vekili tarafından 14.01.2022 tarihli davanın esası hakkındaki beyan dilekçesinde, yoksulluk nafakası talebinde bulunulduğu, söz konusu 14.01.2022 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla, davalının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılarak, davacının yoksulluk nafakasına ilişkin usulüne uygun bir talebi bulunmadığından, yoksulluk nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalının yoksulluk nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; Gaziantep 2....

    Bu genel açıklamalar karşısında TMK 175 nci maddesi kapsamında yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için;Boşanmanın gerçekleşmesi,Yoksulluk nafakası talep edenin boşanmada daha ağır kusurlu bulunmaması,Yoksulluk nafakası isteyenin boşanma sonucu yoksulluk halinin oluşması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda;Boşanmanın gerçekleştiği,davacı erkeğin tam kusurlu olduğu hususları tespit edilmiş ve kısmi onama kararı ile de kesinleşmiştir.Uyuşmazlık tarafların gelirlerine göre davalı kadın lehine yoksulluk nafakası isteme şartının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır....

    Karar taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafaka miktarı çok olduğu gibi, yoksulluk nafakasının irat şeklinde ödenip ödenemeyeceğinin tartışılmaması tarafların ekonomik sosyal durumu ile evlilik süresi dikkate alındığında Kanunun (TMK m. 176/1) amacına uygun değildir....

      Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkeme kararında kadın lehine boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren (16.06.2019) aylık 3.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve yoksulluk nafakasının 21.04.2022 tarihinden itibaren aylık 5.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 175 ... maddesi gereğince takdir edilen yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 176 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına göre, tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bir başka deyişle, boşanma kararı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının tarafların malî durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde sonradan açılacak dava ile artırılmasına, azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilmesi mümkündür....

        davacı erkek tarafından temyiz edilmiş ve yoksulluk nafakası yönünden eksik incelemeyle karar verilmiş olması sebebiyle bozulmuş, bozmadan sonra bu sefer davacı- karşı davalı kadın yararına 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

          Ayrıca madde metninden de anlaşıldığı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysaki, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D.: Aile Hukuku, C.2, İstanbul 2019, s. 302)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya boşanma ilamı ve yoksulluk nafakasının arttırılması davası sonucu aylık 236 TL yoksulluk nafakası ödediğini, yoksulluk nafakası alacaklısı davalının babasından dolayı maaş almaya başladığını, sigortasız olarak çalıştığını, yoksulluğun kalktığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, ... Aile Mahkemesinin 2008/58 E., 2009/1098 K., sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 150 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm ....06.2011 tarihinde kesinleşmiştir....

                Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde; yeniden evlendiğini, iki çocuğu daha olduğunu, ekonomik koşulların olumsuz yönde değiştiğini, kredi borçları ödediğini, belirterek hakkaniyete uygun iştirak nafakası belirlenmesine, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine ve karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL’ye, müşterek çocuk yönünden iştirak nafakasının 350,00 TL'ye çıkartılmasına,karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı tarafça süresinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Uyuşmazlık; yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu