İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETLE : İlk derece mahkemesi ''Davacının davasının KABULÜNE, Van Aile Mahkemesi'nin 2015/254 esas, 2015/383 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk Erdem PİŞKEN için taktir edilen 300,00 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren 1.700,00 TL artırımı ile toplam 2.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taktir edilen nafakanın her yıl TUİK tarafından açıklanan ÜFE ve TÜFE oranı ortalamasında artırılmasına'' dair karar verildiği anlaşılmıştır. TARAFLARCARİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle , 4721 Sayılı TMK'nın 182.maddesi gereğince çocuğun giderlerine her eş geliri oranında katılmak zorunda olmakla ilk derece mahkemesi kararı nafaka ile ilgili genel hükümlere aykırı olarak yaklaşık altı kat artırılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmektedir....
Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, mahkemece yapılacak işin; davacının sosyal ve ekonomik durumu ile davalının ihtiyaçları karşılaştırılarak, önceki nafaka takdirinde kurulan dengeyi koruyucu, davalının ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davacının geliri ile de orantılı olacak şekilde, artırılan yoksulluk nafakası miktarı TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırım yapılması olup, bu husus nazara alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2000 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 20 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 19.03.2014 tarihinde açıldığı, davacının hurda toplayarak geçimini sağladığı, davalının çalışmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" ve "velayetin değiştirilmesi" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.09.2012 (Çrş)...
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafakanın artırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "nafakanın artırımı" ve "velayetin değiştirilmesi" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; nafaka davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2012 (Çrş.)...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların anlaşmalı boşandıkları, boşanma kararının 17/04/2002 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 16/11/2012 tarihinde açıldığı,davacının turizm şirketinde yönetici iken işten ayrıldığı,tercümanlık yaptığı,davalının ise çanta sattığı, 1.000.00.- TL geliri olduğu, kendi evinde kaldığı, 5 katlı binası ve aracı olduğu,yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. ./.. -2- Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .........’in yayınladığı ..... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, kendi evinde kaldığı, davalının ise orman işletme müdürlüğünden emekli olduğu, ....500.00 TL emekli maaşı aldığı, ayrıca çiftçilik yaptığı, kendi evinde kaldığı, tarlası olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile .........’in yayınladığı ..... oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun ....maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, en son artırımdan itibaren geçen süre dikkate alındığında; nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....