Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, protokol uyarınca nafakanın her yıl %10 oranda arttırıma karar verildiği, dava tarihi olan 2021 senesi için söz konusu bedelin aylık 1.331- TL olduğu, dava dilekçesinde nafakanın 500- TL ye indirilmesi talep edilmiş olmakla, dava değerinin aylık 831- TL yıllık ise (831 x12=) 9972- TL olup kararın verildiği 2022 senesi için kararın kesinlik sınırı içinde olmadığı, bu sebeple mahkemenin 08/11/2022 tarihli ek kararının hatalı olduğu değerlendirilmekle ek kararın kaldırılmasına karar verilerek davacı vekilinin asıl karara yönelik istinaf başvurusu esastan incelemeye alınmıştır....

Madencilik isimli bir işyerinde bekçilik görevi yaptığı, aylık 350 TL kira ödediği, üzerine kayıtlı bir aracının bulunduğu, davalının ise aylık 1400 TL maaş aldığı, aylık 965 TL konut kredisi ödediği, boşanmış kızı ve torunun davalının yanında kaldıkları ve ihtiyaçlarının davalı tarafından karşılandığı ,açıklanan tüm bu olgular karşısında, davalının aldığı maaşın onu yoksulluktan kurtarmayacağı, davacının nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister) nafakanın indirilmesi talebinin de bulunacağı dikkate alınarak ve TMK ....madd...deki hakkaniyet ilkesi uyarınca bir karar verilmesi gerektiği,yanılgılı değerlendirme ile davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle nafakanın tamamen kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; müvekkili ile davalının İzmir 2.Aile Mahkemesinin 2012/88 Esas-187 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını ve davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin %40 engelli olup iş akdine de son verildiğini, masraflarını ailesinin karşıladığını bu nedenle nafakanın kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde nafakanın aylık 100-TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ; aylık 300 TL nafakanın müvekkilinin günlük ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan uzak olduğunu, Ödemiş- Horzum Mahallesinde ailesinden ayrı evde kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı ...'in ekonomik ve sosyal durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı ve nafakadan başka gelirinin olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile) 2006/318 Esas- 2006/325 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuk lehine 31.12.2007 tarihine kadar 125 TL nafakaya, 01.01.2008 tarihinden itibaren ise nafakanın senelik %20 oranında artırımına karar verildiği, dava tarihi itibariyle nafakanın 458 TL'ye ulaştığı, davacının asgari ücretle çalıştığı, yeniden evlendiği 2 çocuğunun daha olduğu, davalının çalışmadığı, müşterek çocuğun ise lise öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, mahkemece iştirak nafakasından indirim yapılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş, ancak anlaşmalı boşanma davasında belirlenen yüzdelik şartın kaldırılarak, iştirak nafakasına hükmedilmesi hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

        nun 2001 doğumlu, Yağız'ın ise 2006 doğumlu olup, her ikisinin de kolejde devlet bursu ile okudukları anlaşılmakta olup, önceki nafakanın takdir edildiği 16.08.2013 tarihinden dava tarihine kadar aradan geçen süre zarfında yaşlarının büyüdüğü ve ihtiyaçlarının arttığı kabul edilmelidir. O halde mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, özellikle çocukların ihtiyaçlarına ve davalı babanın halen çalışıyor olup gelirinde önemli ölçüde değişiklik olmadığının anlaşılmasına göre mahkemece davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

          Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; ödenmekte olan 400 USD yoksulluk nafakası ile 200 USD iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500 USD, iştirak nafakasının 400 USD olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davalının boşanma döneminde çalıştığını, şu anda emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, aylık gelirinin azaldığını, kirada kaldığını belirterek; nafakanın, eski eş için 200.00 TL'ye, ortak çocuk için 400.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Yapılan bu açıklamalar ışığında yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.03.2022 NUMARASI : 2021/580 ESAS, 2022/129 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı-Nafakanın İndirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı-davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı-davalı dava dilekçesinde özetle; davalı ile İzmir 1. Aile Mahkemesinin 2017/347 sayılı dosyası ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin tarafına bırakıldığını, her biri için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakaların çocukların büyüyen yaşları nedeniyle artan ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını belirterek, ayrı ayrı 1.000,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

            Ancak sözleşmeyle kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın aradan çok az bir zaman geçtikten sonra indirilmesi isteminde bulunmak, hakkın kötüye kullanılması mahiyetini de arzedebilir. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü protokolle üstlenen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Çünkü kendi kusuru ile mali imkanlarını zorlayan tarafın MK'nun 2. maddesinden yararlanması sözkonusu olamaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması, indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 30.12.2009 tarihli karar ile boşandıklarını, müşterek çocuk ...' in velayetinin davalı anneye bırakıldığını, davalı lehine 500 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının boşanmadan sonra çalışmaya başladığını, müşterek çocuğun ise özel okuldan alınarak devlet okuluna kaydının yapıldığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının 500 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu