Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 350,00 TL artırılarak aylık 700,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocukların (üç çocuk) aylık ayrı ayrı 300,00'er TL olan iştirak nafakalarının 400,00'er TL artırımı ile ayrı ayrı aylık 700,00'er TL'ye yükseltildiği, her bir çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise yine 4.800,00'er TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden geçerli olmak üzere, 2011 ve 2013 doğumlu her bir çocuk için hükmedilmiş aylık 150,00'er TL iştirak nafakalarının aylık 250,00'er TL artırılarak 400,00'er TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur. Davalı vekili verilen kararı; nafaka artırım koşulları oluşmadığı gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; iştirak nafakalarının artırımı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2014 NUMARASI : 2013/400-2014/490 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Mersin 3.Aile Mahkemesi'nin 2006/1011 E. 2006/947 K.sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuklar 1998 doğumlu Bekir ile 2000 doğumlu Alpkan'ın velayetlerinin müvekkiline verildiğini ve müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 100'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra davacı tarafından açılan iştirak nafakası artırım davası neticesinde Mersin 2.Aile Mahkemesi'nin 2009/1141 E. 2011/52 K.sayılı kararı ile söz konusu iştirak nafakalarının her çocuk için ayrı ayrı aylık 200'er TL'ye yükseltildiğini...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2014 NUMARASI : 2013/719-2014/578 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, müşterek çocuk B. C. lehine daha önce hükmedilen 125 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye,Nazlıcan lehine daha önce hükmedilen 75TL iştirak nafakasının 150TL'ye yükseltilmesi talep edilmiş,mahkemece, iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren 25'er TL yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL. ye çıkarılmıştır....
Davacı dava dilekçesi ile; 220'şer TL iştirak ve yoksulluk nafakası aldıklarını, ortak çocuk...ve kendisinin masraflarının arttığını belirterek iştirak ve yoksulluk nafakalarının 700'şer TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının evlendiğini, 2 çocuğunun daha olduğunu, kredi borcu bulunduğunu, davacının zenginleşmeyi amaçladığını belirterek davanınn reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iştirak ve yoksulluk nafakalarının 500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm taraflar tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir....
Bu nedenle, davalı vekilinin iştirak nafakalarının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı Kararında da kabul edildiği gibi; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....
Mahkemece neticeten ve özetle "..davanın kabulü ile her bir çocuk için iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren aylık 1.000'er TL.ye çıkarılmasına "karar verilmiş,karara karşı davalı yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle;"...dava dilekçesinin eline geçmediğini,fabrikada çalıştığı için evde tebligatı alabilecek kimsenin bulunmadığını,muhtarlıktan da kendisine tebligat verilmediğini,kapıya not asılmadığını,ayrıca diğer tarafın gelirinin kendisinden fazla olduğunu,kendisinin annesi ile oturmadığını,bu yöndeki kolluk araştırmasının gerçeği yansıtmadığını,borçları bulunduğunu,mali durumunun yetersiz olduğunu,kararın kaldırılmasını"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE; Dava, iştirak nafakasının artırımı talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafında temyiz edilmiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, verilen karara bir diyeceğinin olmadığını; fakat gerekçeli karar da lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararı bu yönüyle temyiz ettiğini belirtmiştir....
GEREKÇE : Dava ortak velayetin değiştirilmesine ve velayetin anneye verilmesi ile iştirak nafakalarının artırımı taleplerinden ibarettir. İstinaf incelemesi; istinaf sebepleri ile sınırlı ve ayrıca HMK 355 nci maddesine göre kamu düzenini ilgilendiren hususlarda yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Nafaka artırımı ile ilgili karara karşı yapılan istinaf başvurusu yönünden; Dava;Aylık 500'er TL.olan iştirak nafakalarının aylık 800'er TL.ye çıkarılması talebinden ibarettir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her bir iştirak nafakasının 75'er TL.artırım ile 575'er TL.sına çıkarılmasına karar verilmiştir. Davalı yan istinaf başvurusunda davanın tümden reddi gerektiğini istinaf sebebi yapmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinin tabi bulunmasına göre, davacı tarafından artırımı talep edilen iştirak nafakalarına ilişkin anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleştiği 14.02.2022 tarihinden eldeki davanın açıldığı 26.04.2022 tarihine kadar geçen kısa sürede tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik gerçekleştiği veya ortak çocukların ihtiyaçlarının olağanüstü şekilde arttığı davacı tarafından ispat edilememiştir. Bu kadar kısa süre içerisinde paranın alım gücünde nafaka artırımına karar verilebilecek ölçüde bir azalma da gerçekleşmemiştir. Kaldı ki, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ilişkin kararda, ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının 2022 yılının Ocak ayında otomatik olarak Üfe oranında artırıma tabi tutulması suretiyle paranın alım gücünde gerçekleşebilecek azalmanın da önüne geçilmiştir....