Yukarıda belirtildiği üzere dava ortak çocukların yurt dışına çıkmaları konusunda izin verilmesi ile yurt dışına çıkmalarına izin verildiği takdirde davalı baba ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin buna uygun düzenlenmesi isteğine ilişkindir. Davacının asıl talebi ortak çocukların yurt dışına çıkmaları konusunda izin verilmesine ilişkindir. Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteği ise asıl talebe bağlı fer'i niteliktedir. Somut olayda tek bir dava bulunmakta olup dava tek maktu harçla görülmüştür. Davacının asıl talebi reddedildiğine göre eldeki davada davacının haklılığından söz edilemez. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı lehine vekalet ücretine hükmolunması doğru olmayıp, davacının istinaf taleplerinin tümüyle esastan reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Günün gelişen ulaşım imkanlarına nazaran şahsi ilişkinin terditli düzenlenmesi isabetli değildir. Bu itibarla kadının şahsi ilişkiye yönelen istinafı kabul edilerek çocukların yaşları nazara alınıp her ay 1. ve 3. hafta sonları yatılı, dini bayramlarda yatılı, Kasım ara tatilinin tamamı sömestri tatilinin 1 haftası ve yazın bir ay olmak üzere anne ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalının, davanın kabul edilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalının, çocuklarla kendisi arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının çocuklarla anne arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik 2....
Velayet kendisinde bulunmayan baba ile müşterek çocuk arasında çocuğun baba sevgi ve şefkatini tadacağı şekilde, hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin ayda iki hafta sonu yatılı kalmasına olanak sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekir, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi ve müşterek çocuk ile baba arasında Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmeyerek infazda tereddüte yol açılması doğru değildir. Ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken infazda zorluk oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi doğru değildir. Mahkemece davalı babanın halen cezaevinde olup olmadığı ceza evinde ise, cezaevinin görüş günleri ile cezaevinde çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması için bir ortamın sağlanıp sağlanamayacağı hususları araştırılarak, baba ile çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin buna göre düzenlenmesi gerekirken, herhangi bir araştırma yapılmadan ve infazda sorunlara yol açacak şekilde düzenlenen kişisel ilişki doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı baba vekili dava dilekçesinde; tarafların 2021 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, o dönemde iki yaşında olan ortak çocuk ...'...
Kimlik numaralı Melike BAŞKURT ile davacı baba arasında her ayın 15. günü saat 10.00- 17.00 saatleri arasında çocuğun bulunduğu kurum gözetiminde olmak üzere davacı baba ile şahsi münasabet tesisine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve İştirak Nafakasının Artırılması-Nafakanın İndirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının artırılması" davası ile davalı tarafından açılan "iştirak nafakasının azaltılmasına" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (...) tarafından, kendi davasının reddi ve reddedilen nafaka artış miktarı üzerinden yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin...
Aile Mahkemesi'nin 18/03/2022 tarih, 2018/910 Esas, 2022/261 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasına ,yoksulluk nafakasına dair 4,5 ve 6 nolu hüküm fıkralarının DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA , BUNA GÖRE ; İlk derece mahkemesinin hüküm kısmının şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasına ,yoksulluk nafakasına dair 4,5 ve 6 nolu hüküm fıkralarının yerine geçmek üzere; 1- Velayeti davacı-karşı davalı anneye verilen çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında çocuğun okul durumuna engel olmamak kaydı ile; her ayın l. hafta sonu Cumartesi Saat: 09.00 ile 18.00 saatleri arasında, dini bayram günlerinin 2. günleri 09:00 ile 18.00 saatleri arasında şahsi ilişki tesisine. 2- Hükmün kesinleşmesinden itibaren müşterek çocuk Abdül Kadir için aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm, davacı- davalı tarafından; iştirak nafakasının miktarı, davalı-davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü, kendi açtığı kişisel ilişkinin kaldırılması veya değiştirilmesi davasının reddi yönünden, davalı-davacı tarafından ise; iştirak nafakasının miktarı, davacı-davalının reddedilen kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davası nedeniyle...
Aile Mahkemesinin 2018/241 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, söz konusu kararda çocuk ile baba arasında her pazar günü 12.00- 14.00 saatleri arası kişisel ilişki tesisine karar verildiğini, davacı erkeğin çocuğuyla daha fazla zaman geçirmek istediğini, çocuğun baba sevgisinden mahrum kalmasını istemediğini, nafakaları düzenli ödediğini, yatılı kişisel ilişki talebi konusunda davalı kadının olumsuz yanıt verdiğini, tüm bu nedenlerle çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir....