Bölge adliye mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine karar verilmesi doğru ise de; küçüklerin yurt dışında yaşadıkları da dikkate alınarak daha uygun süreli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, kişisel ilişki kurulmasına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle bozulması üzerine duruşma açılarak bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, uyulan ilamda belirtilen gerekçe doğrultusunda; Dava babaanne ve dede tarafından açılmış torunları olan çocuklarla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. Davacılar, kişisel ilişki kurulması istenilen 2007 doğumlu T7 ve 2010 doğumlu T6'in dedesi ve babaannesidir. Davacıların oğulları 2015 tarihinde şehit düşmüştür. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocukların dedesi ve babaannesinin de çocuklarla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325)....
yaşanan durumlarda dikkate alınarak her 15 günde bir pazar günü saat 13.00 ile 17.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki kararları süreklilik arz edecek şekilde kesin hüküm niteliği taşımazlar. Bu nedenle, çocukların ... yararlarına, değişen durum ve koşullara göre önceden verilmiş kişisel ilişki kararları değiştirilebilir, kaldırılabilir; daha evvel kişisel ilişki kurulmamış ise kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilebilir. Ancak, kişisel ilişki kararları çocuğun ... yararına uygun, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmayan (TMK m. 324/2), açık, infaz sırasında kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde (HMK m. 297/2) olmalıdır....
Davacı vekili istinaf başvurusunda çocuklar ile davalı anne arasındaki kişisel ilişki süresinin tamamen kaldırılmasına karar verilmesi istemiş ise de; kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir hak olup,bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır. (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323). Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların torunları ile şahsi ilişki talep edebilmesi için gerekli olağanüstü halin mevcut olduğu, davacıların torunlarını görmesi, ve onunla uygun kişisel ilişki kurmaları, torun sevgisini tatmaları ve çocuğa da bu sevgiyi vermelerinin onların hakları olduğu, davacıların bu haklarını amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada başka bir delilin de bulunmadığı, davacılar ile çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının, çocukların sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delilin de bulunmadığı, uzman raporundaki tespitler, tanık anlatımları ve toplanan tüm delillere göre çocuğun menfaati ve torun sevgisi tatma üzerine konulan sınır dikkate alındığında davacılarla torunları arasında yatılı kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davacıların, torunlarını görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkıdır. Dede ve babaannenin kalan ömründe, küçük ile sağlıklı bir kişisel ilişki kurulması hem küçüğün hısımlık bağlarının gelişmesi hem de dede ve babaannenin torun sevgisini yaşaması açısından önem taşımaktadır. Aksi halde, torun ile dede ve babaanne arasındaki ilişki tamamen kopacaktır. Mahkemece dede ve babaanne ile küçük arasında kurulacak kişisel ilişki, çocuğun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkilememeli, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmamalı, davacıların bu haklarını amacına aykırı kullanmamalıdır. Anne ve davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir....
Bu yaştaki çocuk ile baba arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki kurulması gelişimini olumsuz etkileyebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınmalıdır (TMK m. 182/3). Çocuğun yaşı dikkate alındığında öngörülen kişisel ilişki çocuğun menfaatine uygun bulunmamıştır. Ayrıca değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenleme talep edilebileceğinden, kademeli kişisel ilişki kurulması da doğru değildir. Daha uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2016 (Pzt.)...
Dava, evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya gelen çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup, çocuğun yaşı gözetildiğinde, mahkemece, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki, süre yönünden uzun olduğu gibi, müşterek çocukla davacı baba arasında tesis edilecek kişisel ilişkinin yüksek yararına uygun düşüp düşmeyeceği ve bu ilişkinin çocuğun huzuru bakımından ciddi tehlike oluşturup oluşturmayacağı konusunda pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde kisişel ilişki tesisi de doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.06.2015(Cuma)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılardan Mehmet Arslan tarafından; kişisel ilişki süresi ve yeri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar 28.9.2011 tarihinde ölen oğullarının çocuğu olan ve davalı anne yanında bulunan torunları ile kişisel ilişki kurulması talebinde bulunmuşlardır. Davalı anne davayı kabul etmiştir. Her ne kadar dava kabul edilmiş ise de kişisel ilişki süresi az olmuştur. Diğer yandan davacıların davalı annenin evine giderek çocuklar ile görüşmelerine şeklinde kişisel ilişki kurulması da doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar); reşit olmayanla cinsel ilişki (sanıklar ... ile ...) HÜKÜM : Sanık ...'ın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemleri reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması kabul edilerek bu suçlar ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan görülen kamu davalarının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesi; sanık ... hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesi; sanıklar ...ve ...'...