O halde, mahkemece, tarafların gelir durumu, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. 2-) Oluş ve kabule göre iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 175 TL ye indirilmesi istemli açılan davada; dava tarihi itibariyle 555,74 TL ye ulaştığı beyan olunan iştirak nafakasının 317 TL üzerinden 2016 yılı için devamına; devam eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen Üfe oranında artış yapılmasına bu suretle davanın kısmen kabulüne karar verilmişken, "davanın kabulüne " yönelik hüküm tesisi isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2014 NUMARASI : 2013/526-2014/474 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; nafakaların yetersiz olduğunu belirterek, aylık 400.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.00.- TL ye, 300.00.- TL olan iştirak nafakasının 500.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davanın reddini ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, mümkün değil ise her iki nafakanın indirilmesini istemiştir....
Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalının ve müşterek çocukların ihtiyaçları, davacının ödeme gücü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı eş yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, müşterek çocuklar Ceren ile Ceyda adına hükmedilen ayrı ayrı 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık ayrı ayrı 100,00 TL ye düşürülmesine karar verilmiş, hüküm iştirak nafakasının indirilmesi nedeniyle davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Madde hükmünde açıkça babanın çocuğa bakma mükellefiyetinin, çocuğun reşit olmasıyla birlikte sona ereceğinin belirtildiğini, müvekkilden cebri icra yoluyla fazladan alınan iştirak nafakasının hem TMK hem de Yargıtay kararı doğrultusunda taraflarına iade edilmesi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile müvekkilin cebri icra yoluyla fazladan ödemiş olduğu iştirak nafakasının taraflarına iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır....
Madde hükmünde açıkça babanın çocuğa bakma mükellefiyetinin, çocuğun reşit olmasıyla birlikte sona ereceğinin belirtildiğini, müvekkilden cebri icra yoluyla fazladan alınan iştirak nafakasının hem TMK hem de Yargıtay kararı doğrultusunda taraflarına iade edilmesi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile müvekkilin cebri icra yoluyla fazladan ödemiş olduğu iştirak nafakasının taraflarına iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dava; iştirak nafakasının kaldırılması ve haksız ödemenin iadesi davasıdır....
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, masrafların arttığını ,paranın alım gücünün azaldığını ileri sürerek aylık 250.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 500.00.- TL ye, aylık 350.00.- TL olan iştirak nafakasının 700.00.- TL ye yükseltilmesine ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Velayet değişikliği ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünden müşterek çocuk Aleyna Ebrar'ın davacı baba yanında yaşaması sebebiyle bu dönem için iştirak nafakasının kaldırılmasına ve esasen velayet değişikliği için de talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği, fakat çocuk yargılama sırasında 18 yaşını bitirmesi sebebiyle reşit olduğu, velayet değişikliği talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla, bu çocuk yönünden velayet değişikliği ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinde davacı haklı olduğu dikkate alındığında, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
Davalı- birleşen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı birleşen davalı ile 2019 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk için 300,00 TL nafaka bağlandığını, çocuğun okula başladığını giderlerinin arttığını, iştirak nafakası miktarının 800,00 TL arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-davalının asıl davasının reddine, davalı-birleşen davacının birleşen davasının kısmen kabulü ile; Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/35 esas, 2019/54 karar sayılı ilâmı ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının 400,00- TL artırılarak, aylık 700,00- TL olarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının kaldırılması, birleşen dava İştirak nafakasının arttırılması istemiyle açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararına davacı-davalı tarafça süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2023 NUMARASI : 2022/382 ESAS 2023/136 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf lehine aylık 600 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar lehine de aylık ayrı ayrı 375'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalı tarafın yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemi üzerine Aksaray 2....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....