Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, davacının nafaka artırım ilamının kesinleşmesinden kısa süre sonra bu davayı açtığı, bu kısa süre içerisinde, nafaka yükümlüsü olan davacı ile davalının şahsi, ekonomik ve sosyal durumlarında, dava konusu yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası miktarında indirim yapılmasını haklı kılacak olağanüstü bir değişimin bulunmadığı ve davalının tespit edilen ekonomik durumu itibariyle yoksulluk durumunun ortadan kalkmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmüş ve başvurunun esastan reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasına dair 29.05.2012 tarih, 2012/3721 Esas, 2012/4917 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından, borçlu hakkında Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 28.06.2006 tarihli 2006/146 Esas 2006/194 Karar sayılı boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafaka alacağının tahsili amacıyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçlu tarafça iştirak nafakası velayetin fiilen kullanılmasına bağlı bir hak olup çocuk fiilen babanın yanında kaldığından iştirak nafakası talep edemeyeceğini ve ayrıca elden yapılan ödemelerinde talep edilmiş olduğundan haksız yapılan takibin iptali için icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı çok fazla olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüştür.Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı eş ve müşterek çocuk için takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarının düşük olduğu anlaşıldığından davacı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun da kabulü ile kararın kaldırılmasına, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren müşterek çocuk için aylık 400 TL iştirak nafakası , davacı kadın için aylık 400 TL yoksulluk nafakası takdirine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, iştirak nafakasının 300 TL’na çıkartılmasına karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca ,nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır. Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Hakim nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasında oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Yoksulluk nafakası artırım taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, iştirak nafakası olarak arttırılan miktarın az olduğundan bahisle usul ve yasaya aykırı İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2014 NUMARASI : 2014/270-2014/517 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden kabulü, iştirak nafakası yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; Zonguldak 1.Aile Mahkemesi'nin 26/05/2011 tarihli, 2010/762 Esas -2011/55 Kararıyla boşandıklarını, boşanmayla birlikte müşterek çocuklarının velayetlerinin annelerine bırakıldığını ve kendilerine 250,00'şer TL iştirak nafakası, 350,00 TL de boşanma davası sürerken herhangi bir işte çalışmayan davalıya yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 850,00 TL aylık nafaka ödemesine karar verildiğini, ancak kendisinin yeniden evlendiğini, davalının 1998...
Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
M.. için takdir edilen aylık 300 TL iştirak nafakası miktarının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL’ye indirilmesine ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafça H.. M.. yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı tarafın, çocuk H.. M.. yönündeki temyiz itirazları yönünden ise; TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir....