DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk nafakasının kaldırılması ve İştirak Nafakası talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....
Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabiidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından, çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. TMK'nun 328. maddesine göre de, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük, reşit olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa, bu takdirde, yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçüğün reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Dosya kapsamı incelendiğinde; ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların boşanmasının 03/11/2020 tarihi itibari ile gerçekleştiğini, nafaka miktarının da Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin 16/09/2021 tarihli kararı ile aylık 350,00 TL'den aylık 600,00 TL'ye yükseltildiğini, kararın iştirak nafakası yönüyle temyiz edildiğini, taraflar arasında henüz derdest olan iştirak nafakası davasının bulunduğunu, nafaka oranının ÜFE'ye göre değil en azından memur maaş zammı oranına göre yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Yapılan incelemede, tarafların boşanmalarına dair Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 11/04/2019 tarih, 2018/125 Esas ve 2019/300 Karar sayılı kararının boşanma, velayet ve kişisel ilişkiye dair bölümleri yönünden taraflarca istinaf edilmediği, istinaf incelemesi sonrası Elazığ 1....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile aylık 250,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, davalının 18 yıldır kızına icra yoluyla nafaka verdiği, başka herhangi bir katkısının bulunmadığı, bu nedenle takdir edilen nafakanın çok az olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Somut olayda sağlıklı bir temyiz incelemesi yapılabilmesi için; davacının, anne babasının boşanmasına ilişkin dava dosyası ile eğer davacı için geçmiş dönemlerde iştirak nafakası takdir edilmiş ise iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin dava dosyalarının temin edilerek incelenmesi gerekmektedir....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; TMK. nun 197. maddesi uyarınca davacı eş için 400 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 300 TL iştirak nafakası talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı eş için 350 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise 150 TL iştirak nafakasına karar verilmiş; hüküm, davalı eş tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
iştirak nafakası olarak davalıdan alınarak velayeten davacı babaya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, bu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyasının dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....
alınarak belirleneceği, 331. madde ile de durumun değişmesi halinde hakimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği hüküm altına alınmıştır.Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca, iştirak nafakasının miktarı tayin edilirken müşterek çocukların ihtiyaçları yanında nafaka yükümlüsünün gelir durumunun da dikkate alınacağı ve durumun değişmesi halinde nafakanın miktarının yeniden belirleneceği açıktır.Somut olayda; tarafların ... 2....
Aile Mahkemesi'nin 2021/193 Esas 2013/254| Karar sayılı ilamı ile hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası olduğu, takip tarihine kadar birikmiş nafaka alacağı ile 01.10.2021(takip tarihi) tarihinden başlamak üzere devam edecek aylara ilişkin işleyecek cari nafaka alacağı olduğu, dava tarihinin ise 03.11.2021 olduğu, tedbirin ancak dava tarihine kadar birikmiş nafaka alacağı yönünden verilebileceği, dava tarihinden sonraki dönemde işleyecek iştirak ve yoksulluk nafakalarının tedbirin kapsamında olamayacağı kabul edilmelidir. Özellikle mahkemenin itirazın reddi kararı gerekçesinde davacının davasına dayanak yaptığı tutanak ile ilgili savcılık soruşturması sonucunun beklenmesi gerektiği şeklindeki görüşü, soruşturma ve ceza yargılamasının sonuçlanması için geçmesi gereken muhtemel süre ve takibin dayanağı nafaka alacaklarının mahkeme kararına dayanması hususları bir bütün olarak gözetildiğinde aksinin kabulü halinde kanun koyucunun amaçladığı sonucun ortadan kalkacağı tabidir....
Yoksulluk nafakası yönünden, Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. İştirak nafakası yönünden ise TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2006 tarih, 2006/235 Esas 2007/13 Karar sayılı kararı ile davacı adına 200,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 225,00 TL iştirak nafakası taktir edildiğini ve nafakaların her yıl ... oranına göre arttırılmasına karar verildiğini ancak aradan geçen süre içerisinde ödenen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek, aylık 200.00 TL olan yoksulluk nafakası ile aylık 225.00 TL olan iştirak nafakasının her birinin 200.00'er TL artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, talep edilen nafakayı ödeyecek ekonomik gücü olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....