"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi- İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından davacı-davalının kısmen kabul edilen nafakaların arttırılması davası ile karşı davadaki taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davalının, davacı-davalının kısmen kabul edilen iştirak ve yoksulluk nafakaların arttırılması kararlarına yönelik temyiz itirazlarının, yıllık arttırılan miktar ayrı ayrı karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığı için reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davalının, reddedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerine yönelik temyiz itirazlarının, kaldırılması talep edilen yıllık nafaka miktarları ayrı ayrı karar tarihi itibariyle...
Tüm dosya kapsamı ile; 1- )Davacı-karşı davalı erkeğin karşı davadaki iştirak nafakasının artırımı kararı ile ilgili istinaf başvurusunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri sekizbin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki karşı davada;artırılan nafaka miktarı yıllık sekizbin Türk Lirasını geçmemektedir. Karşı davadaki hüküm artırılan yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemes DAVA TÜRÜ :İştirak Nafkasının Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Mahkemece hükmolunan yıllık nafaka artış miktarı karar tarihi olan 2009 yılı itibarıyla 1400 TL.yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2.maddesi gereğince temyiz edilebilme sınır altında kalan nafaka artışına ilişkin karar kesindir. 2-Davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DAVA TÜRÜ : Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı baba tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 16.01.2010 doğumlu ortak çocuk .... ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.12.2016 (Prş.) ......
Mahkemece 02.07.2021 tarihli karar ile, "Asıl dava yönünden; küçüğün velayetinin annede olduğunun tespiti ile velayetin değiştirilmesi hususunda başkaca karar verilmesine yer olmadığına, velayeti annede olan 23.05.2013 doğumlu Zeynep Göksu lehine hükmedilen 1.000,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.750,00 TL’ye çıkarılarak davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, hükmedilen nafaka bedelinin her yıl ÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına,fazlaya ilişkin istemin reddine, Birleşen dosyada davacının velayetin değiştirilmesi ve küçük lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, velayeti annede olan küçük ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:30 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, Dini bayramların 2. Günleri saat 10:30 ile ertesi gün saat 15:30 arasında, sömestr tatillerinin 2. Günleri saat 10:30 ile 7....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, 15.11.2013 ve 13.01.2015 tarihli dilekçelerinde, müşterek çocuk Bade için nafaka talebi olmadığını beyan etmiştir. Bu beyanı çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasından feragat niteliğindedir. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
DAVA TÜRÜ : Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı baba tarafından iştirak nafakasının miktarı ile reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayetinin değiştirilmesi istenilen küçük 30.08.2006 doğumlu ....'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı iştirak nafakası istemine ilişkindir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine ilişkin kabul karar verildiği, iştirak nafakasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş olup aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafaka miktarına ilişkin velayet istemine tabi nafakanın miktarı yönünden kararın davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır"....
Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder. Buna göre; nafaka anlaşmalı boşanma sonucu belirlense dahi; nafaka borçlusunun gelir ve mal varlığında, sonraki zamanlarda elinde olmayan çeşitli sebeplerle gerçek ve önemli ölçüde azalma olup, nafakanın ödenmesinin çekilmez bir hal aldığı durumlarda nafaka hakkaniyete uygun bir miktar indirilebilir. Somut olayda; tarafların 24.09.2009 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuklar Tuğba ve Efe'nin velayetlerinin davalıya verildiği, boşanma kararı ile birlikte davalı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocukların her biri lehine aylık 750,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....