Davalı vekili tarihli cevap dilekçesinde özetle: iddiaların doğru olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile müşterek çocuk İzem Berra'nın velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için 600 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, İstinaf dilekçesinde özetle;verilen kararın hatalı olduğunu, velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığını, hükmedilen iştirak nafakası miktarının yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde çocuk Şerafettin yönünden özetle "...çocuk Şerafettin'in karar tarihinde reşit olduğu halde bu çocuk için geçmişe yönelik iştirak nafakası hükmedilmesinin hatalı olduğunu,usulünce yapılmış ve harcı yatırılmış nafaka talebi de bulunmadığını,reşit olması sebebiyle hem velayet hem iştirak nafakası yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava tefriken müşterek çocuklardan Şerafettin Mert'in velayetinin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Müşterek çocuk Şerafettin Mert yönünden sadece davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmaktadır....
Davacının dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ettiği, iştirak nafakası kaldırılması talebinin velayetin değiştirilmesi talebine bağlı feri bir talep olduğu, bu nedenle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla davalının bu yöne temas eden istinafının kabulüne karar verilmiştir....
Bu yönde karar verilmeksizin, nafaka davasının kendiliğinden “işlemden kalkmış olduğu” kabul edilemez. Davası hakkında işlemden kaldırma kararı verilmemiş olan tarafın, yasal süre içinde yenileme hakkını kullanması da beklenemez. Bu bakımdan, davacı-karşı davalının nafaka davası hakkında mahkemece, 21.11.2013 tarihinde işlemden kaldırılması yönünde bir karar verilmemiş olduğuna göre, bu dava derdest ve işlemdedir. Esası hakkında hüküm kurulmasında bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu itibarla sayın çoğunluğun bu dava ile ilgili bozma kararına iştirak etmiyorum....
Mahkemece; taraflar arasında velayetin düzenlenmesine ve iştirak nafakasının takdirine dair kesinleşmiş mahkeme ilamının mevcut olduğu, bu ilamın değiştirilmesi veya kaldırılması hususunda davacı tarafça açılmış bir davanın da bulunmadığı, bu sebeple davada hukuki yarar görülmediği gerekçesiyle; dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, velayetin değiştirilmesi için açılan dava ile velayetleri davalı anneye verilen müşterek çocuklar Zübeyde ve Müslüm için hükmedilen iştirak nafakaların; çocukların fiilen davacı baba yanında kalmasına rağmen, haksız olarak davalı tarafından başlatılan icra takibi ile talep edildiği ileri sürülerek; takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istenilmektedir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....
, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında ortak çocuk Hilal yararına hükmedilen aylık 1.000 TL iştirak nafakasının miktar itibariyle fazla olmadığı anlaşılmakla davacı- karşı davalı vekilinin velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafaka miktarının fazla oluşuna yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK m.353/1- b-1 md. göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakalarının Kaldırılması- Ödenen Nafaka Bedellerinin Tahsili Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı babanın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının nafakalara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında çocuklar için ödediği nafakaların geçmişe dönük olarak davalıdan tahsili ve iştirak nafakalarının kaldırılması taleplerinde de bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, boşanma protokolünde belirtilen iştirak nafakası ve artış oranı olan ÜFE artış oranı dışında yapılmış yazılı ya da sözlü hiç bir anlaşmalarının bulunmadığını, davacının nafakası eksik ödediğini, boşanma protokolünde iştirak nafakası ile ilgili koşulların ilerleyen zaman içinde davacı için değil velayeti kendisine bırakılan davalı anne için ağırlaştığını, davacının kredi taksiti ödüyor olmasının nafaka artış oranının değiştirilmesi için bir neden olmadığını, davacının ekonomisinde bir değişiklik olmadığını aksine yeni bir evlilik yaparak ekonomik ve sosyal açıdan daha güçlü hale geldiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin iştirak nafakası kararına yönelik istinaf başvurusu ile ilgili olarak; İlk Derece Mahkemesince müşterek çocuklar yararına bağlanan iştirak nafakası miktarının ayrı ayrı 250,00TL olduğu, 6763 sayılı yasanın 41. maddesiyle değişik 6100 sayılı HMK nun 341/1 maddesinde öngörülen 1.500,00.TL kesinlik sınırının ek 1. maddeyle de her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibari ile yıllık kesinlik sınırı 5.880,00.TL'dir. YHGK nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E 235 K sayılı kararıyla nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın her bir birey için yıllık nafaka miktarı ayrı ayrı değerlendirilir....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması)|Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise nafaka miktarının indirilmesine, müşterek çocuklar Nehir ve Nilsu'nun velayetlerinin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, çocukların velayeti annede kaldığı takdirde çocuklar için ayrı ayrı 1.500,00'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....