Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. Maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Mahkemece nafaka takdir edilirken; küçüğün giderlerinin makul sınırlar içinde tespit edilmesine ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmamasına önem verilmelidir. Nafaka belirlenirken çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları yanında ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Bu hali ile, incelenen dosya kapsamı, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları ve paranın alım gücü de birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gibi, takdir edilen nafaka miktarı, TMK'nın 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi ve davalı babanın gelir durumu da dikkate alındığında makul bulunmuştur. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi gerekir (HMK m. 26, 297/2)....
-TL olan iştirak nafakasının 700,00.-TL artırılarak 1.000,00.-TL'ye yükseltilmesi ve müşterek çocuk Elif Sıla için 250,00.-TL olan iştirak nafakasının 750,00.-TL artırılarak 1.000,00.-TL'ye yükseltilmesi talep edilmiştir. Mahkemece müşterek çocuk Defne Su için 300,00.-TL olan iştirak nafakasının 250,00.-TL artırılarak 550,00.-TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Elif Sıla için 250,00.-TL olan iştirak nafakasının 250,00.-TL artırılarak 500,00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Lehlerine nafaka takdir edilen çocuklar arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davacı taraf reddedilen nafaka miktarlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Müşterek çocuk Defne Su yönünden reddedilen nafaka miktarı (450,00.-TL x 12 = 5.400,00.-TL olup hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasını davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dilekçesinde; tarafların, Erzurum Aile Mahkemesinin 2007/545 Esas-2008/52 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davası sırasında eşler nafaka istemediklerinden nafaka konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, boşanma davası kararında velayeti anneye verilen .... ve boşanmadan sonra doğan Yusuf İslam isimli çocukların davacı anne yanında kaldıklarını, bu nedenle, üç çocuk içinde nafaka istemenin zorunluluğunun doğduğunu, davacı annenin herhangi bir gelirinin bulunmadığını ileri sürerek; davacı lehine 300,00...
Dava, velâyetin değiştirilmesi davası niteliğindedir....
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, fiili durum, davaya konu idrak yaşındaki çocuğun tercihi nazara alınarak, üstün yararı gereği velayetinin anneye verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı; çocuğun yaşı, paranın alım gücü, çocuğun muhtemel sağlık, bakım ve eğitim harcamaları düşünüldüğünde ilk derece mahkemesince hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun ve makul olduğu, iştirak nafakasının velayet talebinin fer'isi niteliğinde olduğu, davacının velayet talebi kabul edildiğine göre kısmen kabul edilen iştirak nafakasının reddedilen kısmı için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı hakkında ödenmeyen nafaka miktarları nedeniyle icra takibi yapıldığı, nafaka borcunun ödemediğinden İcra Ceza Mahkemesinde yargılandığı, ancak söz konusu dava ve cezaların düşürüldüğü görülmüştür. Buna göre; davacı aleyhine hükmedilen iştirak nafakalarının hükmedildiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman içinde müşterek çocukların büyüdüğü, bunun doğal sonucu olarak ihtiyaçlarının da arttığı, nafaka yükümlüsü davacının ekonomik durumundaki değişikliklere kendisinin neden olması, hiç kimsenin kendi kusurundan hak elde edemeyeceği, boşanma sırasındaki aylık geliri ile bu davadaki aylık gelirinde artış olduğu da nazara alındığında davacının şahsi ekonomik ve sosyal durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı açıktır....
Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Bu hali ile, incelenen dosya kapsamı, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları ve paranın alım gücü de birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gibi, takdir edilen nafaka miktarı, TMK'nın 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında makul bulunmuştur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
Aile Mahkemesinin 2019/401 esas sayılı dosya ile sabit olduğundan söz konusu çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasının da yerinde olduğu, çocuk Deniz için geçmişe yönelik ödenen nafakaların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği, davacı erkeğin dava tarihinden öncesine dayalı iştirak nafakasının kaldırılması talebi olmadığı gibi iştirak nafakasının kaldırılması davalarında dava tarihinden itibaren iştirak nafakasının kaldırılmasına hükmedileceği, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/401 esas sayılı dosya ile sabit olduğundan söz konusu çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasının da yerinde olduğu, çocuk Deniz için geçmişe yönelik ödenen nafakaların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği, davacı erkeğin dava tarihinden öncesine dayalı iştirak nafakasının kaldırılması talebi olmadığı gibi iştirak nafakasının kaldırılması davalarında dava tarihinden itibaren iştirak nafakasının kaldırılmasına hükmedileceği, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....