-TL olan iştirak nafakasının 700,00.-TL artırılarak 1.000,00.-TL'ye yükseltilmesi ve müşterek çocuk Elif Sıla için 250,00.-TL olan iştirak nafakasının 750,00.-TL artırılarak 1.000,00.-TL'ye yükseltilmesi talep edilmiştir. Mahkemece müşterek çocuk Defne Su için 300,00.-TL olan iştirak nafakasının 250,00.-TL artırılarak 550,00.-TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Elif Sıla için 250,00.-TL olan iştirak nafakasının 250,00.-TL artırılarak 500,00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Lehlerine nafaka takdir edilen çocuklar arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davacı taraf reddedilen nafaka miktarlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Müşterek çocuk Defne Su yönünden reddedilen nafaka miktarı (450,00.-TL x 12 = 5.400,00.-TL olup hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasını davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dilekçesinde; tarafların, Erzurum Aile Mahkemesinin 2007/545 Esas-2008/52 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davası sırasında eşler nafaka istemediklerinden nafaka konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, boşanma davası kararında velayeti anneye verilen .... ve boşanmadan sonra doğan Yusuf İslam isimli çocukların davacı anne yanında kaldıklarını, bu nedenle, üç çocuk içinde nafaka istemenin zorunluluğunun doğduğunu, davacı annenin herhangi bir gelirinin bulunmadığını ileri sürerek; davacı lehine 300,00...
Davacı hakkında ödenmeyen nafaka miktarları nedeniyle icra takibi yapıldığı, nafaka borcunun ödemediğinden İcra Ceza Mahkemesinde yargılandığı, ancak söz konusu dava ve cezaların düşürüldüğü görülmüştür. Buna göre; davacı aleyhine hükmedilen iştirak nafakalarının hükmedildiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman içinde müşterek çocukların büyüdüğü, bunun doğal sonucu olarak ihtiyaçlarının da arttığı, nafaka yükümlüsü davacının ekonomik durumundaki değişikliklere kendisinin neden olması, hiç kimsenin kendi kusurundan hak elde edemeyeceği, boşanma sırasındaki aylık geliri ile bu davadaki aylık gelirinde artış olduğu da nazara alındığında davacının şahsi ekonomik ve sosyal durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı açıktır....
Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Bu hali ile, incelenen dosya kapsamı, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları ve paranın alım gücü de birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gibi, takdir edilen nafaka miktarı, TMK'nın 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında makul bulunmuştur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüştür. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
eğitim bedeli, yemek bedeli, sportif faaliyetler eğitim bedeli, özel sağlık sigortaları ve diğer tüm masraflarını protokol hükümleri uyarınca tek başına karşıladığını, müvekkilinni işten çıkarıldığı ve maddi imkanlarının çok kötü olduğu dönemde dahi yakınlarından borç alarak iştirak nafakasını ödediğini, daha fazla ödeyemeyecek duruma geldiğinde ise davalı taraf ile konuşarak anlaştıklarını ve davalı tarafın aylık 3.000,00- TL nafaka ödemesinin yeterli olacağını müvekkile bildirdiğini, müvekkil 3.000,00- TL iştirak nafakası ödemeye devam ederken kötü niyetli davalı tarafından müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını ve nafaka yükümlülüğünün ihlali sebebiyle İstanbul Anadolu 8....
Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması da gerekmektedir. ./.. -2- Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.Davacı, velayeti kendisinde bulunan müşterek çocukları ... ve ... için, aylık 50,00 TL olan iştirak nafakasının 150 TL artırım ile her biri için aylık 200,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiş, Mahkemece 120 TL artırım ile her bir çocuk için aylık 170,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.Davacı, velayeti kendisinde bulunan müşterek çocukları ... ve ... için, aylık 50,00'şer TL olan iştirak nafakasının 200 TL artırım ile her biri için aylık 250,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiş, mahkemece 50'şer TL artırım ile her bir çocuk için aylık 100,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, müşterek çocuklar .....lehine daha evvel hüküm altına alınan ayrı ayrı 75 TL iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı iddiası ile iştirak nafakasının müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 300 TL'ye yükseltilmesi istenilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk ....'nin dava tarihi itibariyle reşit olduğu gerekçesi ile .... yönünden davanın reddine, müşterek çocuk ....yönünden ise iştirak nafakasının 175 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690,00 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K....