WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davalı davacı erkek vekili, kadının önlem nafakası davasının kabul edilmesine, kusur belirlenmesine, kadının birleşen dosyadaki karşı davasının kabul edilmesine ve aleyhe yoksulluk nafakası takdir edilmesine, Davacı davalı kadın vekili ise; erkeğin birleşen boşanma davasının kabulüne, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, Yönelik olarak hükmü istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava kadının önlem nafakası davası birleşen dava ve birleşen karşı dava ise şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma ve feri taleplere ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sigortalı olarak çalışması nedeniyle yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.HGK.nun istikrar kazanmış kararlarında açıklandığı üzere asgari ücretle sigortalı olarak çalışmak, yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayıp, nafaka miktarını etkileyen bir olgudur. Tarafların boşanmasına ilişkin dosya incelenerek davalının yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasında çalışıp çalışmadığının belirlenmesi ve çalışıyor ise bu olgu gözetilerek yoksulluk nafakası takdir edilmiş olduğundan davanın reddedilmesi gerekmektedir....

    Mahkemece, tarafların boşanmalarına, davacının öğretmen olması nedeniyle tedbir nafakası talebinin reddine, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve tedbir nafakasına hükmedilmemiş olması yönünden temyiz edilmiştir. Sayın çoğunluk tarafından “davacı, dava dilekçesinde 1000,00 TL nafaka hükmedilmesini istemiştir. Talep edilen nafakanın açıkça tedbir nafakası olduğu belirtilmediğine göre, boşanma talebinin ardından ileri sürülen nafaka isteği, yoksulluk nafakasını da kapsar. O halde yoksulluk nafakası talebinin mevcut olduğu kabul edilerek, toplanan deliller çerçevesinde bu hususta müspet veya menfi karar tesis edilmesi gerekirken, bu yönün nazara alınmaması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur” gerekçesiyle mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir....

      Dava TMK.nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklı olan ve nafakaya muhtaç eşin diğer eşe karşı açtığı tedbir (önlem) nafakası olmasına rağmen yerel mahkemenin davanın TMK.nun 364. maddesi uyarınca açılmış yardım nafakası olarak değerlendirilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca yerel mahkeme gerekçesinde tarafların arasında görülmüş olan ve kadın eşin açtığı boşanma davasının reddedildiğini, davacı tarafından yoksulluk halinin ispat edilemediği ifade edilerek gerekçede çelişki yaratılmıştır. Yani yerel mahkeme davada TMK.nun 197. maddedeki tarafların eş olmalarını ve davacının ayrı yaşamada haklılık halini ve TMK.nun 364. maddesindeki yoksulluk halini gerekçesinde değerlendirerek kargaşa ve çelişki yaratmıştır. Gerekçenin açık net ve anlaşılır olmadığı ve çelişkili olduğu görülmektedir....

      Ancak,boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı(nafaka alacaklısı)aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması için 743 sayılı Yasada herhangi bir süreye öngörülmemiştir. Oysa, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde ise 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....

        Her ne kadar Mahkemece, davacının talebi yoksulluk nafakası hukuki nitelendirilmesi yapılarak hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir. Nitekim yoksulluk nafakası TMK.nun 175.maddesinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca eşler birbirlerinden yoksulluk nafakası talebinde bulunabilmektedirler. TMK'nın 364/1 maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. .../......

          Mahkemece; "Her ne kadar boşanma davasından sonra da yoksulluk nafakası istenebilir ise de bu ancak davanın reddini isteyen taraf için geçerli olacağı; karşı dava açarak boşanmayı isteyen ve bu davadan tedbir nafakası da talep eden davacının boşanma kararı verildikten sonra artık bu karara dayanarak yoksulluk nafakası isteyemeyeceği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle" davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK'nun 175. maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" hükmüne amirdir. TMK'nun 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası, boşanma davası içinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken veya sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava şeklinde de istenebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Boşanma davası sonucunda davalı lehine hükmedilen nafaka kararı henüz kesinleşmediğinden tedbir nafakası niteliğindedir. Zira, yoksulluk nafakası; boşanma kararının kesinleşmesi ile hukuki sonuçlarını doğurur. Davacının, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin; ortada kaldırılması talep edilebilecek yoksulluk nafakası bulunmadığından, reddine karar verilmesi gerekir....

              Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı TMK’nın 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” Şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un “Tazminat ve nafakanın ödenmesi” başlıklı 176. maddesi ise; “Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez....

                Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fethiye İcra Müdürlüğünün 2016/927 esas sayılı dosyasında icra takibinin, davacı alacaklı müvekkili ile davalı borçlu arasındaki Fethiye Aile Mahkemesinin 2013/389 esas 2014/767 karar sayılı boşanma davasının ilamına dayanmakta olup, ilamda sair alacak kalemleri ile beraber 44.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesi uyarınca nafaka alacaklarının emekli aylığından kesilmek suretiyle tahsiline kanunun cevaz vermemesi nedeniyle borçlunun emekli maaşı üzerine nafaka borcu miktarında haciz uygulanmasının talep edildiğini, borçlu tarafından 1/4'ünden fazlasının kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurulduğunu ve sonrasında icra müdürlüğünün 28/10/2019 tarihli kararı ile kaldırıldığını, icra müdürlüğünce ilama dayalı yoksulluk nafakası kaleminin birikmiş nafaka hükmünde olduğu yanılgısına düşüldüğünü, takibe dayanak kararda maaş haczine konu takip alacağı kaleminin birikmiş değil toplu yoksulluk nafakası olduğunu,...

                UYAP Entegrasyonu