Sınıf öğrencisi olduğu gerekçesi ile tarafların sosyal ekonomik duruma göre davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine taktir edilen 800 TL yoksulluk nafakasının davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların her biri için taktir edilen 400 TL iştirak nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın azaltılmasını gerektirecek ölçüde olağanüstü değişim olmadığından iştirak nafakasının azaltılarak yeniden taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.182/2)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2015 NUMARASI : 2014/407-2015/49 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı S.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; davalının 13.01.2014 tarihinden itibaren sigortalı işe başladığını, bu tarihten itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve ödemiş olduğu nafakaların iadesini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı aleyhine kaldırılan yıllık yoksulluk nafakasının miktarı 3.110 TL nin altında olup, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Esas ve 2011/4..Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına ve velayetleri davalıya bırakılan iki müşterek çocuk için 350’şer TL iştirak nafakasına karar verildiğini, müvekkiline ait şirketin son yıllarda zarar etmeye başladığını, müvekkili hakkında icra takipleri başladığını, vergi ve prim borçları bulunduğunu, davalının çalıştığını ve yetim aylığı almaya başladığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve iştirak nafakalarının 200’er TL’ye indirilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin asgari ücretle çalışmaya başladığını, müşterek çocukların özel okulda okuduklarını, boşanma davası üzerinden dört yıl geçtiğini, paranın alım gücünün azaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/24 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını müvekkiline bağlanan 150 TL yoksulluk nafakasının 1000 TL ye 100 TL iştirak nafakasının ise 500 TL ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından karşı davalarının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava tedbir nafakasının kaldırılması, karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır....
Aile Mahkemesinin 2011/24 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını müvekkiline bağlanan 150 TL yoksulluk nafakasının 1000 TL ye 100 TL iştirak nafakasının ise 500 TL ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından karşı davalarının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava tedbir nafakasının kaldırılması, karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır....
GEREKÇE : Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu olmaz ise indirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Nafakaların artırım davasında verilen karara yönelik istinaf başvurusunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada karar tarihi itibarıyla artırım miktarı, yıllık beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmemektedir....
Davacı-karşı davalı erkek vekili; erkeğin reddedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına, kadının kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının arttırılması davasına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması istemlerine ilişkindir. Her ne kadar, davacı-karşı davalı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davalı için bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için ayrı ayrı bağlanan aylık 200,00'er TL iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılmaması gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, davalının asgari ücretle çalışması nedeniyle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekip gerekmediği konusundadır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
Ortak çocuklar yönünden kaldırılması istenen iştirak nafakası miktarının (300x12=3600,00 TL) kararın kesin olması nedeniyle HMK'nın 341/2. ve 346. maddeleri gereğince davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davacının iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin kesin karara yönelik olması sebebi ile reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin ise karar usul ve yasaya uygun olduğundan HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir....