Davalı- birleşen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı birleşen davalı ile 2019 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk için 300,00 TL nafaka bağlandığını, çocuğun okula başladığını giderlerinin arttığını, iştirak nafakası miktarının 800,00 TL arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-davalının asıl davasının reddine, davalı-birleşen davacının birleşen davasının kısmen kabulü ile; Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/35 esas, 2019/54 karar sayılı ilâmı ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının 400,00- TL artırılarak, aylık 700,00- TL olarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının kaldırılması, birleşen dava İştirak nafakasının arttırılması istemiyle açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararına davacı-davalı tarafça süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı, davalı-k.davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin asgari ücretin oldukça üzerinde olmak üzere sabit aylık 9.900 TL geliri bulunduğu gerekçesi ile yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılmasına ve karşı davanın reddine ilişkin hüküm kurduğunu, bu hükmün taraflar arasında süre gelen ilişkiyi zedeleyeceği, davacı-k.davalının davası bakımından ve karşı davaları yönünden 3.600 TL yerine fazladan 5.100 TL fazla vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası arttırım davası, karşı dava ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. Davalı-k.davacı erkek istinafında, nafaka arttırım talebinin kabulünün hatalı olduğunu, karşı davasının kabulünü ,asıl davanın reddini talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı-karşı davalı taraf; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasını; davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir...
Dosya kapsamından, 13.02.2007 tarihli anlaşmalı boşanma ilamında, davalı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, velayetleri davalıya verilen çocukların her biri için aylık 50,00 şer den toplam 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve tüm nafakaların her yılın Ocak ayında memur maaşı katsayısı oranında artırılmasının kararlaştırıldığı, eldeki davanın 19.08.2013 tarihinde açıldığı ve yoksulluk nafakasının son ulaştığı rakamın kaldırılmasının talep edildiği, yoksulluk ve iştirak nafakası toplamının, davacının maaşından birlikte kesilmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaç TL olduğunun belli olmadığı anlaşılmıştır....
in masrafları için yeterli olmadığını, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin açmış olduğu davayı kabul ettiklerini, müşterek çocuk için ödenmekte olan aylık 150 TL nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 550 TL olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı-karşı davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk yararına takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının 80,00 TL artırılarak aylık 230,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı dava iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmelerde üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda arttırılan yıllık nafaka miktarları ( 2.190 TL.)'nı aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. Bu itibarla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; .../.... Davalı-karşı davacı erkek dava dilekçesinde kişisel ilişkinin düzenlenmesi yanı sıra yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar....
İştirak nafakasının miktarının nasıl belirleneceği ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Nafaka miktarının takdiri” başlıklı 330. maddesinde; “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir” şeklinde düzenlenmiştir. Yasal düzenlemeler dikkate alındığında; iştirak nafakasının miktarı çocuğun yaşı, eğitimi, ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak belirlenmelidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2014 NUMARASI : 2013/1442-2014/1028 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası kaldırılması, iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile Ankara 3. Aile Mahkemesi'nin 16.05.2013 tarih ve 2013/628-566 E.K. sayılı kararı ile boşandıklarını ve boşanma kararı gereği 300 TL yoksulluk 500 TL iştirak nafakası ödediğini, boşanma sonrasında davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek yoksulluk nafakasın kaldırılmasını, iştirak nafakasının ise uygun görülecek oranda indirilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece her iki talebin de kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmektedir. Temyize konu dava; nafaka istemine ilişkin olduğu için basit yargılama usulüne tabidir. Nafaka davaları adli tatilde de görülebilen davalardan olup, temyiz süresi adli tatilde de işlemeye devam eder ve HUMK'nın 177. maddesindeki (HMK 104.maddesindeki) ek süre uygulanmaz. Somut olayda, temyiz edilen karar, temyiz eden davalılar vekiline 26.07.2013 günü tebliğ edilmiş, fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 09.09.2013 günü verilen dilekçeyle temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine arttırım yapılan iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl dava, reddedilen birleşen dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması karşı dava yoksulluk nafaka kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....