Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. ./.. -3- Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de, bu husus yoksulluk nafakasının artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir. Davacı artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilir....

    Dava, yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. TMK. nun 176/.... maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....

        Yoksulluk nafakasına yönelik talebin değerlendirilmesinde ise kadının mernis kaydı incelendiğinde 21.06.2022 tarihinde evlendiği anlaşılmaktadır. Evlilik yoksulluk nafakasını ortadan kaldıran yasal bir sebep olduğundan evlilik tarihi itibariyle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkmıştır. Bu itibarla yoksulluk nafakasının gelecek yıllar için artırılması imkanı kalmamıştır....

        Yoksulluk nafakasına yönelik talebin değerlendirilmesinde ise kadının mernis kaydı incelendiğinde 21.06.2022 tarihinde evlendiği anlaşılmaktadır. Evlilik yoksulluk nafakasını ortadan kaldıran yasal bir sebep olduğundan evlilik tarihi itibariyle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkmıştır. Bu itibarla yoksulluk nafakasının gelecek yıllar için artırılması imkanı kalmamıştır....

        İştirak nafakasının artırılması yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İştirak nafakası arttırılmak istenen müşterek çocukların davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka (farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 4.400,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada; müşterek çocuklar lehine daha önce hükmedilen 500,00'er TL iştirak nafakasının 700,00 'er TL'ye artırılmasına karar verilmiş olup, davacı tarafından talep 1.000,00'er TL olduğundan, reddedilen her bir çocuk için iştirak nafakası miktarı aylık 300,00 TL olup, ayrı ayrı reddedilen yıllık nafaka farkının toplamları 4.400,00 TL'yi geçmemektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; ... 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/265 Esas ve 2013/222 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL’ye yükseltildiğini, davalının Türkiye ve Almanya'dan emekli olduğunu, taraflarca davacının Almanya'daki emeklilik puanlarının paylaşıldığını, davalının yüklü miktarda mevduatı olduğunu, Almanya'da evi olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep ve dava edilmiştir....

          Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı nafaka artırım miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacı kadının yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, çocuğun iştirak nafakasının 200 TL'den 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş ise de; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, nafaka bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen nafaka artırım miktarlarının düşük olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurularak davacı kadın ve müşterek çocuk lehine hakkaniyete uygun miktarda nafaka artırımı yapılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle...

          Dava; nafaka (yoksulluk nafakasının kaldırılması) istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 10/10/2019 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir." hükmü mevcuttur....

          , Ereğli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/472 Esas 2015/192 Karar sayılı ilamı ile davacı Fadime İnkuş lehine hükmolunun 200,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu