Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça yoksulluk nafakasının artırılması davasının kabul edilen kısmı, nafakalara uygulanan artış oranı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ''İncelemenin Kapsamı'' başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. TMK.'nun 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacının yoksulluk nafakasının tamamının kaldırılması talebinin reddine, Davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile; Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/141 Esas 1994/194 Karar numaralı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına hükmedilen aylık 200 Amerikan Doları nafakanın dava tarihinden itibaren 100 Amerikan doları indirilerek aylık 100 Amerikan Doları yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı kadın istinaf dilekçesinde, davacı ile karşılıklı kabulleri kapsamında 200 Dolar nafakada anlaşarak boşandıklarını, davacının, mahkeme huzurunda beyan ettiği iradesinden sonra nafakanın kaldırılmasını ya da indirilmesini isteyemeyeceğini, Kastamonu 1....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl Dava; TMK'nın 176/4. maddesi gereğince yoksulluk nafakasının, TMK'nın 182, 330 ve 331. maddesi gereğince iştirak nafakasının arttırılması istemine, karşı dava; TMK 176/3. maddesi gereğincce yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 176/3. maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

Sayılı ilamı ile müvekkili için aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, mahkemece onandığını, tarafların boşanmaları ve müvekkili lehine nafaka hükmedilmesi sırasında, davalı taraf çalışmadığını, davalının ekonomik durumundaki aşırı düzelme, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş ve müşterek çocukların ihtiyaçlarındaki artış da göz önünde bulundurularak yoksulluk nafakasının artırılması amacıyla bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu bu nedenlerle müvekkili lehine hükmedilen 100,00 TL yoksulluk nafakasının 900,00 TL arttırılarak 2.000,00 TL.'ye yükseltilmesine, aylık 2.000,00 TL. yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkilime verilmesine, belirlenen bu nafakaların her yıl TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, 2006 yılında boşanma ile birlikte eş ve müşterek çocuklara bağlanan yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, ... ve ... için reşit olana kadar davacı babanın nafaka yükümlülüğünün devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine, ... reşit olduktan sonra iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile konusu kalmayan davanın reddine ve eski eşi ...'nin 2008 tarihinde babasının ölümü üzerine mal varlığının arttığı nedeniyle yoksulluk nafakasının ve kızı ...'...

    aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 2.500,00 TL'ye çıkarılmasını, müşterek çocuk Aytekin Aygün için hüküm altına alınan aylık 400,00 TL iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin kadının kendisi için artırım talebi reddedilmiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, davacı kadının kendisine ilişkin artırım talebinin gerekçe gösterilmeksizin reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz...

      Aile Mahkemesi'nin 2017/865 Esas sayılı ilamı ile davacı lehine 325 TL yoksulluk, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 300'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 2.000 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının aylık ayrı ayrı 1.000'er TL'ye çıkartılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap ve birleşen dava davacısı dilekçesinde özetle; tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesi'nin 2012/222 Esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte davalı birleşen dosya davacısı lehine 200 TL yoksulluk, müşterek çocuklar lehine 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, sonrasında Aksaray 1....

      O nedenle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının ödeme gücü, yoksulluk nafakasının niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası çok olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 1. ci fıkrasından “yoksulluk ve iştirak nafakasının aylık 80’ er TL arttırılarak aylık 280’er TL’ye çıkarılmasına” söz ve rakamları çıkartılarak yerine “iştirak nafakasının aylık 80 TL arttırılarak aylık 280 TL’ye, yoksulluk nafakasının aylık 30 TL artışla aylık 230 TL’ye çıkarılmasına” söz ve rakamları yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu