AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2014 NUMARASI : 2013/629-2014/367 Taraflar arasındaki (asıl davada) yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması; (karşı davada) yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının azaltılması davasının; mahkemece, yapılan yargılaması sonucunda, davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının ve ortak çocuğun masraflarının arttığını, nafakaların yetersiz kaldığını belirterek aylık 250.00 TL olan yoksulluk nafakasının 500.00 TL ye, aylık 220.00 TL olan iştirak nafakasının 350.00 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı davalı tarafından aylık 400 TL yoksulluk nafakasının aylık 1500 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından nafakanın aylık 850 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( 450*12=5400) karar davalı davacı açısından yoksulluk nafakası artırım istemine yönelik olarak HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Yine davalı davacının kaldırılmasını talep ettiği yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 8.000,00 TL nin altında olduğundan (400*12=4800 TL) karar davalı davacı açısından yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi bakımından da kesin niteliktedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, ancak nafakanın kaldırılması talebi mahiyeti itibariyle nafakanın azaltılması talebini de içerdiğinden dava tarihinden geçerli olmak üzere daha önce takdir edilen aylık 400 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının çalıştığını, gelirinin bulunduğunu, mal paylaşım davası sonucunda da gayrimenkul sahibi olacağını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava, nafaka yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Dava; nafaka (yoksulluk nafakasının kaldırılması) istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 10/10/2019 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir." hükmü mevcuttur....
GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk Gizem için ödenen iştirak nafakasının iadesi ya da mahsubu talebine ilişkindir. Davalı kadın istinafında, yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığını, iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik bir dava yokken ayrıca icra dosyası getirtilmeden hiçbir hesaplama yapmadan gerekçesiz şekilde mahsup kararı verilmesinin de hatalı olduğunu bildirmiştir. 1- 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, boşanma kararı ile eski eşine bağlanan aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının davalının çalışmaya başladığı ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde, nafaka alacaklısının düzenli gelir getiren bir işte çalışması halinde yoksulluk halinin ortadan kalkacağı ileri sürülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava yoksulluk ve katılım nafakasının arttırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması,iştirak nafakasının indirilmesi,01.12.2014 tarihli protokolün nafaka bakımından geçerliliğinin tespiti ile nafaka borcunun protokol tarihi itibariyle aylık 3.000,00- TL olarak tespiti ile fazla ödemelerin tahakkuk edecek nafakalardan mahsubu ile hakim müdahelesi istemine ilişkindir Davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433 E-2010/70 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden itibaren tahsiline, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm boşanma ve nafaka yönünden Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nunda yoksulluk nafakası 175.maddede düzenlenmiştir. Buna göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.'' TMK'nun 169.maddesine göre de; ''Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.''...
Mahkemece; nafakanın kaldırılması talebinin reddine, Lüleburgaz 2. Asliye hukuk mahkemesinin 2009/185 Esas-2010/388 karar sayılı dosyasında takdir edilen 300 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece, Boşanma davasında davalı lehine takdir edilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 50,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....