Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 14.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği,... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/381 Esas sayılı ilamı ile davacı tarafından 07.08.2012 tarihinde nafaka artırım talepli dava açıldığı, 15.01.2013 karar tarihi ile davacı için aylık yoksulluk nafakasının aylık 150 TL' den 259.08 TL'ye çıkarıldığı, artırımına ilişkin kararın 17.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 175.maddesi geregince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAMAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2013 NUMARASI : 2012/1111-2013/536 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması - yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı (karşı davacı) tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasınnı arttırımı-karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada 150 TL olan yoksulluk nafakasının 1.000 TL ye çıkarılması talep edilmiş, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 150 TL den 275 TL ye çıkarılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır....
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, birleşen davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava yoksulluk nafakasının artırılmasına, birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Mahkemece; asıl dava yönünden davacı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye çıkarılmasına, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm sadece asıl dava yönünden davalı birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL'ye çıkarılmıştır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TLdır. Eldeki dosyada kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi istenen yoksulluk nafaka miktarı 100,00- EURO olup dava tarihi olan 19.03.2021 tarihinde TL karşılığı Merkez Bankası döviz efektif satış kuru üzerinden 894,00- TL 'dir.Mahkemece yoksulluk nafakası TL 'ye dönüştürülerek aylık 500,00- TL'na indirilmesine karar verilmiş olmakla davacının davasında yoksulluk nafakasına ilişkin kabul edilen miktar 500,00- TL reddedilen ise 394,00- TL olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi 29.12.2011 tarihli kararı ile Yerel Mahkeme kararını onamış, hüküm; 05.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir.Davacı vekili işbu nafaka kaldırım davasını 09.03.2011 tarihinde henüz yoksulluk nafakasına ilişkin Yerel Mahkeme kararı kesinleşmeden açmıştır. Karar kesinleşmeden önceki nafaka yoksulluk değil; tedbir nafakası mahiyetindedir. Dava açılmasının usul hukuku bakımından en önemli sonuçlarından biri de; davanın açıldığı tarihteki durumuna göre karara bağlanmasıdır. Dava açıldığı anda ortada kaldırılması talep edilebilecek bir yoksulluk nafakası bulunmadığından, davanın bu gerekçe ile reddedilmesi gerekmekte olup, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, bu kararın tanındığı, davacı tarafından daha sonra açılan yoksulluk nafakası talepli dava sonucunda davacı lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, yoksulluk nafakası talepli davanın açıldığı 14.12.2010 tarihi ile bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık beş yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı; davalının ise Finlandiya'nın Panelia şehrinde aylık 1.654,90 Euro gelirle çalıştığı, aynı şehirde bir evinin ve aracının olduğu anlaşılmaktadır....
Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır Somut olayda; taraflar 02.04.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, huzurdaki nafaka artırım davası iki yıl sonra 09.04.2014 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Boşanma davası sonucunda davalı lehine hükmedilen nafaka kararı henüz kesinleşmediğinden tedbir nafakası niteliğindedir. Zira, yoksulluk nafakası; boşanma kararının kesinleşmesi ile hukuki sonuçlarını doğurur. Davacının, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin; ortada kaldırılması talep edilebilecek yoksulluk nafakası bulunmadığından, reddine karar verilmesi gerekir....