Boşanma davası açılmakla davalı kadının ayrı yaşama hakkı olduğu, yine kadın tarafından açılan önlem nafakası davasında verilen önlem nafakası da dikkate alınarak kadın lehine TMK 169.madde gereğince tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davacı erkeğin kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında aylık düzenli geliri ve mal varlığı bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve TMK 166/5.maddesi gereğince artış oranına karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyet dikkate alındığında yoksulluk nafakası azdır....
Kendisine aylık 250 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra sigortalı işçi olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediğine göre aldığı nafaka ile, asgari ücret miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
Kendisine aylık 150 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra sigortalı işçi olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediğine göre aldığı nafaka ile, asgari ücret miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı(kadın)'ın, boşanma davasına verdiği 13.12.2007 tarihli cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinin bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.02.2013(Pzt.) ........
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, karşı davacı ... yararına hükmedilen nafaka yardım nafakası olduğu halde, kararda maddi hata sonucu yoksulluk nafakası olarak adlandırılması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün B bendi 1. fıkrasından “yoksulluk nafakasının” sözlerinin çıkartılarak yerine "yardım nafakasının" ifadesinin ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 20.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili Av. ... 06.02.2017 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi tazminata ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .........’in yayınladığı .... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın .........’in yayınladığı ..... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ... nafaka takdiri doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Sivas 1. Aile Mahkemesinin 2012/55 Esas, 2013/248 Karar sayılı ve 31.05.2013 tarihli ilamıyla boşanmışlar, davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, karar 03.02.2014 günü kesinleşmiş, eldeki artırım davası ise 14.08.2015 tarihinde açılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ..in yayımladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim ile ...in yayınladığı... artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı) gelir durumu nazara alındığında; artırılan yoksulluk nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır....
Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....