Aile Mahkemesinin 26/07/2005 tarih 2004/468 Esas 2015/533 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuk için iştirak kendisi için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içerisinde takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 700,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının da aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
(TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından eldeki davada yoksulluk nafakası yönünden derdest bir dava söz konusu değildir. Bu durumda dava tarihi itibari ile boşanma kararı kesinleşmemiş ise de, karar tarihinden önce boşanma kararı kesinleştiğinden TMK.nun 175 ve 178.maddeleri de göz önününde bulundurulduğunda yoksulluk nafakası koşulları oluşmuştur. O halde mahkemece yoksulluk nafakası yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası yönünden HMK.nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca mahkeme kararının kaldırılarak, gereği için dosyanın mahalline gönderilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2014 NUMARASI : 2014/1-2014/195 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Ceylanpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/168 Esas, 2010/28 Karar sayılı nafaka artırım ilamı ile davacı kadın ve müşterek çocuklar Ömer ve Medine için hükmedilen ayrı ayrı 100,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, davacının ev hanımı olduğunu, başka geliri bulunmadığını belirterek yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, müşterek çocuklar için iştirak nafakasının ayrı ayrı 300,00...
şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...
Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik talebin reddine, çocuklar hakkında hükmedilen 150,00'şer TL iştirak nafakasının 180,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....
Sayılı ilamı ile boşandıklarını, iş bu boşanma davası görülmekte iken, müvekkilinin hamile olduğunu, bu nedenle müşterek çocuk Miran Asaf'ın velayeti ile ilgili bir karar verilmediğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, davalının ise serbest meslek erbabı olduğunu ileri sürerek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine 750,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı olarak boşandıklarını, yoksulluk nafakası talebinin olmadığının tespit edildiğini, müşterek çocuk için talep edilen nafaka miktarının yüksek olduğunu, iddia edildiği gibi müvekkilinin ekonomik durumunun iyi olmadığını, boşanma sebebi ile davalıya ödediği miktarlara ait borçlarını ödemeye devam ettiğini, nafakaya hükmedilecek ise sosyal ve ekonomik durum araştırması nispetinde müvekkilinin ödeyebileceği bir miktarda iştirak nafakası hükmedilmesini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TL' dir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2013/165-2014/955 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, yoksulluk ve iştirak nafakası talep edilmiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kabulü ile 850 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Tarafların Almanya Augsburg Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.12.2009 tarih 40F 777/09 sayılı kararı ile boşandıkları, müşterek çocuk 18.01.2000 doğumlu Buket'in velayetinin davacı anneye verildiği, kararın Kocaeli 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2014/141-2015/110 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk için ödenen 150.00.TL iştirak nafakası ile davacı için ödenen 200.00.TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının 400.00.TL'ye, yoksulluk nafakasının 500.00.TL'ye yükseltilmesine, artış oranı belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır....
tarafın yoksulluk nafakası talebinin mevcut olmadığının ve mahkemece müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası; kesinleşmeden sonra ise iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.03.2015 (Pzt.)...