AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27.03.2023 NUMARASI : 2021/1423 ESAS, 2023/505 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2003 doğumlu olup anne ve babasının Bakırköy 5.Aile Mahkemesi'nin 2009/658 Esas, 2009/712 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacının velayetinin annesine verildiğini ve aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının 27.01.2021 tarihinde reşit olduğunu ve reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kesildiğini, üniversite sınavına hazırlandığını belirterek günümüz ekonomik koşulları dikkate alınarak aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakanın kaldırılması talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, süresiz irat şeklinde 16 yıl nafaka ödemesinin hakkaniyete aykırı olup süre ile sınırlandırılması gerektiğini ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının nafakanın kaldırılması ve süre ile sınırlandırılması talepleri reddedildiği halde müvekkili lehine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, annesinin yapacağı muhtemel katkı dikkate alınarak müşterek çocuk için yardım nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafaka miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
BOŞANMATAZMİNATYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma,yoksulluk nafakası,maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5.Aile Mahkemesince karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına,yoksulluk nafakası talebinin eşit kusur nedeniyle reddine,manevi tazminat talebinin kişilik haklarına saldırı ispatlanamadığından reddine,500,00 YTL.maddi tazminatın Bedrettin K....'...
-TL iştirak nafakasının davalından alınmasına, dava tarihi itibariyle 600,00.-TL tedbir nafakası olarak uygulanmasına, boşanma sonucu yoksulluğa düşmesi nedeniyle 500,00.-TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınmasına, yoksulluk nafakasının dava tarihi itibari ile tedbiren uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2021/776 ESAS, 2022/374 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Sakarya 3.Aile Mahkemesinin 2021/385 E.-402 K. sayılı ilamı ile boşandığını, çocuklar için iştirak nafakası hükmedilmediğini, aradan geçen süre içinde babanın çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, para göndermediğini bu nedenlerle çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.500'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, takdir edilen nafakanın her yıl üfe-tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev'i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı Yiğit Efe'nin üst soyu olan davalı babasından yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir....
Ayrıca, yerel mahkemece hükmedilen yardım nafakasının davacının eğitim hayatının devam ettiği süre boyunca devamına, 25 yaşını geçtikten sonra kaldırılmasına karar verilmiş ise de, koşulların varlığı halinde yardım nafakasına hükmedilirken, bunun devam edeceği sürenin mahkeme kararında yazılı olduğu şekilde sınırlandırılamayacağı, TMK'nın 364.maddesi uyarınca nafaka alacaklısının yoksulluk halinin devam ettiği sürece nafakanın işleyeceği, yoksulluk halinin sona ermesi halinde ise nafaka yükümlüsü tarafından nafakanın kaldırılmasının talep edilebileceği, bu haliyle mahkemenin hükmedilen nafakaya süre sınırı getirmesi de doğru olmamıştır. Yine, mahkemenin duruşmada tefhim edilen kısa kararında hükmedilen nafaka ile ilgili yardım, yoksulluk ve iştirak nafakası olarak çelişkili nitelendirmelerin hüküm fıkrasında yer aldığı, gerekçeli kararda ise yardım nafakası olarak hükmedildiği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında nafakanın niteliği yönünden çelişki oluşturulduğu görülmüştür....
(TMK m. 328/2) Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında hükmedilen nafakanın hakkaniyete uygun olduğu görülmekle nafaka takdirine ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiş nafaka artış oranı ile ilgili olarak ise Yargıtayın yerleşik kararlarında ÜFE artış oranının esas alınması gözetilerek ilk derece mahkemesinin iştirak nafakalarının her yıl bir önceki yıl TÜİK tarafından belirlenen TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, ilk artışın hükmün kesinleşme tarihinden bir yıl sonra yapılmasına ilişkin kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davalının bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının 3 nolu bendinin kaldırılarak, yerine; belirlenen nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren süresi içerisinde davanın açıldığı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları, boşanmadaki kusur oranı dikkate alındığında TMK 175.madde yasal koşulları davacı kadın lehine gerçekleşmiş olmakla yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları, evlilik süresi ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir....