Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞTİRAK NAFAKASIYETKİYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 177 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, boşanma kararı ile davacı eş ve müşterek çocuklar için nafakaya (yoksulluk ve iştirak) hükmedilmediğinden; ihtiyaçlarına binaen davacı eş için aylık 150 YTL, çocukların her biri için aylık 150.00 YTL nafakaya hükmedilmesi ve hükmedilecek nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılarak ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir....

    ÇOCUKLA BABASI ARASINDA SOYBAĞININ KURULMAMIŞ OLMASIİŞTİRAK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 282 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada, davalı ile boşanma sırasında 1999 yılında bağlanan 15,00 TL yoksulluk nafakasının 200,00 TL'ye ve 5,00 TL iştirak nafakasının ise 150,00 TL'ye yükseltilmesi ile davalı ile tekrar birarada yaşadıkları dönemde 2004 yılında doğan Irmak için ise 150,00 TL iştirak nafakasının tahsili istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası 150,00 TL ve iştirak nafakaları Sinan için 100,00 TL ve Irmak için 80,00 TL olarak belirlenmiştir....

      TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Davacı kadında, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, boşanma kararının dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere bakıldığında davacı lehine yoksulluk nafakası takdirinin ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alındığında miktarının da yerinde olduğu anlaşılmakla davalının yoksulluk nafakası takdirine ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, boşanma aşamasında davacının kendi açık rızası ile kendisi ve ortak çocuk için nafaka talep etmediğini, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra nafakanın artırımı için makul bir sebebin olmadığını, küçüğün velayeti davacıda olsa da bakımının müvekkili tarafından yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacının kendisi için talep ettiği tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, Müşterek çocuk için açılan nafaka davasının kısmen kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk 31.05.2018 doğumlu Eymen Asaf için aylık 400TL olarak belirlenip 18.04.2022 tarihinden itibaren aylık 1000TL ye yükseltilen iştirak nafakanın, hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1300TL iştirak nafakası olarak davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili, nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      -TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....

      -TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....

      Takip dayanağı ilamda, boşanma davasının reddine, dava tarihinden itibaren davalı eş için 200.000.000 TL, müşterek çocuk için 200.000.000 TL olmak üzere toplam 400.000.000 TL tedbir ve iştirak nafakasına, hükmün kesinleşmesini müteakip yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verildiği, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 2001/16602 esas, 2002/3394 karar sayılı 12.03.2002 tarihli ilamı ile, boşanma davasının reddi yönünden borçlunun temyiz isteminin reddedildiği, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden ise hükmün bozulduğu, karar düzeltme isteminin İse aynı Dairece 30.05.2002 tarihinde reddedilerek bu tarihte boşanma yönünden kararın kesinleştiği görülmüştür. Anılan bozma ilamının incelenmesinde, ilamın "dava tarihinden itibaren davalı eş İçin 200.000.000 TL, müşterek çocuk için 200.000.000 TL olmak üzere toplam 400.000.000 TL tedbir ve İştirak nafakasına" ilişkin bölümünün bozma kapsamı dışında kaldığı tespit edilmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2018 NUMARASI : 2017/207 ESAS, 2018/140 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Tarsus 1....

        Nafaka davalarında istinaf sınırının belirlenmesinde bağlanan yıllık nafaka miktarı gözetilir. Somut olayda, yoksulluk nafakası yönünden artırılan yıllık nafaka miktarı 3.560 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla yoksulluk nafakasına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın, yoksulluk ve iştirak nafakalarının reddi ile hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ; 2- TMK'nın 182. maddesine göre velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine maddi gücü oranında katılmak zorundadır....

        UYAP Entegrasyonu