Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....

    Aile Mahkemesinin 2020/651 esas 2021/350 karar sayılı ilamı ile boşandıkları davalı kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 17.05.2021 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin boşanma davası sırasında kamu çalışanı olup aylık 4037 TL maaş aldığı, eldeki dava açıldığında ise maaşının 3000 TL olduğu, kadına oğlundan ötürü 750 TL şehitlik maaşı bağlandığı, kadının aylık toplam gelirinin nafaka ile birlikte aylık 1250 TL olduğu, bu rakamın asgari ücretin çok altında olduğu ve kadının yoksulluk durumunun devam ettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, erkeğin gelirinde düşme mevcut ise de, aylık kazancına göre 500 TL yoksulluk nafakasının makul olduğu, nafakanın kaldırılması ya da azaltılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar doğru olmuştur. Davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2020/651 esas 2021/350 karar sayılı ilamı ile boşandıkları davalı kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 17.05.2021 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin boşanma davası sırasında kamu çalışanı olup aylık 4037 TL maaş aldığı, eldeki dava açıldığında ise maaşının 3000 TL olduğu, kadına oğlundan ötürü 750 TL şehitlik maaşı bağlandığı, kadının aylık toplam gelirinin nafaka ile birlikte aylık 1250 TL olduğu, bu rakamın asgari ücretin çok altında olduğu ve kadının yoksulluk durumunun devam ettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, erkeğin gelirinde düşme mevcut ise de, aylık kazancına göre 500 TL yoksulluk nafakasının makul olduğu, nafakanın kaldırılması ya da azaltılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar doğru olmuştur. Davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise bir dinlenme tesisinde çalıştığı ve ortalama 900-950TL civarında gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacı tarafından açılan nafakanın kaldırması - azaltılması davasının kabulü ile Mersin 3.Aile Mahkemesinin 2018/485 Esas - 2019/365 Karar sayılı, 07/05/2019 tarihli ilamıyla davalı kadın lehine bağlanan aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren mükerrer tahsilata mahal vermemek kaydıyla aylık 500 TL olarak azaltılmasına, 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren mükerrer tahsilata mahal vermemek kaydıyla davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüz koşullarına göre nafaka miktarının az olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına olmadığı takdirde azaltılmasına ilişkindir....

      Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....

        Açıklanan sebeple, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafaka sının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı lehine hükmedilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının ilk derece mahkemesi dava tarihinden itibaren aylık 200 TL indirilerek, aylık 300 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ayrıntıları Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 24/09/2018 tarih ve 2018/4516 esas ve 2018/8904 karar sayıl ilamında açıklandığı üzere; ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK'nın 362. maddesi uygulanması gerektiğinden yargılama giderleri buna göre düzenlenmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/787 Esas 2016/129 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 270,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 215,00 TL arttırılmak suretiyle 485,00 TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı Emin Kumru'nun davasının REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılardan T2 vekili kararı, reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası isteminden ibarettir. İlk Derece Mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası artırım talebi kısmen kabul edilmiş, cari aylık 270,00 TL olan nafaka 215,00 TL artırılarak aylık 485,00 TL'ye yükseltilmiştir. Yoksulluk nafakasının artırım kararına karşı taraflar istinaf yoluna başvurmamışlardır. Bu itibarla yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

        Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması, diğer bir ifadeyle kendi kusurundan kaynaklanmamak koşuluyla yoksul olmaması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlâki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir....

          Nitekim taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma boşanma davasında mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar kesinleşmiştir. TMK'nun 175.maddesinde "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü; 176/4.maddesinde de "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " hükmü getirilmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

            UYAP Entegrasyonu