"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Miktarının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanma kararı ile hüküm altına alınan ve kesinleşen yoksulluk nafakasının miktarının indirilmesine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2013 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde, ...Aile Mahkemesi’nin 2011/1126 Esas 2014/697 Karar sayılı boşanma kararı ile davalı kadın için hüküm altına alınan aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüyle kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için boşanma kararı ile hükmedilen aylık 240 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 390 TL ye, müşterek çocuk için takdir edilen 230 TL iştirak nafakasının ise dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 380 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, yoksulluk nafakası yönünden yapılan temyiz incelemesinde; 2-)TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...
Aile Mahkemesinin 03/12/2015 tarih, 2015/694 Esas, 2015/798 Karar sayılı anlaşmalı boşanma ilamının kesinleştiği, velayeti anneye verilen ortak çocuk Saygın için aylık 1.000,00 TL iştirak, davalı için de aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, boşanma sırasında çalışan davacının boşanma sonrası ekonomik olarak zor duruma düştüğü, geçimini bile sağlayamaz duruma geldiği, halen emekli maaşı dışında geliri bulunmadığı, nafakaları ödeyememesi üzerine davalı tarafından icra takibi başlatıldığı ve nafaka yükümlülüğünü ihlalden şikayetçi olunduğu, çocuğun 06/05/2020 tarihinde reşit olduğunu belirterek, davalı için belirlenen yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL'ye indirilmesine, çocuk için belirlenen iştirak nafakasının ise kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ortak çocuk hakkındaki talebin dosyadan ayrıldığı anlaşılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Ancak, hakim, nafaka takdirinde nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir ve sorumluluk durumu arasında bir oranlama yapılarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir. Davada, davalının gelirinin yetersiz olması gerekçe gösterilerek nafakanın kaldırılması talebi reddedilmiştir. Oysa davalı kadının mali durumunda, çalışmaya başlaması ile yoksulluk nafakasının hükmedildiği duruma göre yoksulluğu azaltacak oranda iyileşme olmuştur. Davacının ise ortağı olduğu şirketi kapatması, evlenmekle eşinin ve çocuğunun olması nedeniyle yükümlülükleri artmıştır....
Dava dilekçesinde; boşanma davasında hükmedilen 500 TL yoksulluk nafakasının, davalı kadının boşanma davasından sonra kendi adına kayıtlı olan bir taşınmazını 900.000 TL bedelle satarak zenginleştiği iddiasıyla kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma davası sırasında da davalının bu taşınmaza malik olduğunu, davacının protokolle bu nafakayı ödemeyi kabul ettiğini, boşanma davasından sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında bir değişme olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile) 2010/663 Esas, 2013/120 Karar sayılı kararı ile davacı lehine hükmedilen aylık 400 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 400 TL daha arttırılarak aylık 800 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
belge gösteremediği, boşanmadan sonra davacı erkeğin mali durumunda önemli bir değişiklik bulunmadığı, davalı kadının mali durumundaki yükseliş, döviz kurundaki beklenmedik artışlar nazara alınarak tarafların mali, sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gereği davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile davalı kadın lehine Beykoz Aile Mahkemesinin 2006/810 Esas sayılı kararı ile hükmedilen aylık 7.500,00 USD yoksulluk nafakasının kaldırılarak dava tarihi 16.07.2019 tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının aylık 5.000,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir....