"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın artırımı (asıl dava), nafakanın azaltılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı -karşı davalı vekili dilekçesinde... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/883 Esas ve 2010/539 Karar sayılı ilamı ile davacı ... lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2003 doğumlu... ve 2005 doğumlu ..için ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 900,00 TL'ye; iştirak nafakasının her bir çocuk için 800 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2011 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, yoksulluk nafakasının hüküm alındığı tarihten itibaren yaklaşık 4 yıl geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, ailesinin yardımı ile geçimini sağladığı; davalının ise asgari ücretle çalıştığı, ablasının yanında yaşadığı anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinin 2010/654 Esas sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiğini, müvekkili için aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için aylık 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; nafakaların yıllık artışa bağlandığını, aradan geçen zamanda bu nafakaların yetersiz kaldığını, davalı adına bir çok şirket, arazi ve gayrimenkul bulunduğunu, davacının ev hanımı olduğunu, nafakaların çocukların geçimi için yeterli olmadığını, davalının iş adamı olduğunu, aylık gelirinin 100.000 TL olduğunu belirterek; müvekkili için yoksulluk nafakasının aylık 8.000 TL'ye,müşterek çocuklar için iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 2.000'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamından; tarafların 30/11/2001 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, son nafaka artırım kararından bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık 14 yıllık süre geçtiği, davacının 1/4/2007 tarihinde emekli olduğu, kendisine ait evde oturduğu, davalının ise Türkiye ve Almanya’dan ayrı ayrı emekli olduğu, beyanına göre Almanya’dan 697 euro, Türkiye’den 1.000,00 TL emekli maaşı aldığı, üç katlı evinin bulunduğu, 400,00 TL kira geliri elde ettiği, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının....’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 2- Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; davacı-karşı davalının iştirak nafakasının artırılması davası yönünden; müşterek çocuğun halen annesi ile birlikte yaşadığı, okula devam ettiği, nafakanın bağlandığı tarihten bu yana aradan geçen iki yıllık süre zarfında küçüğün yaşının büyümesi nedeniyle çocuğun ihtiyaçlarının artmasının yanında, paranın satın alım gücününde azalması nedeniyle bağlanan nafakanın yetersiz kaldığı anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, her iki tarafın çocuğun giderlerinden ortak sorumlulukları, yıllık üfe artış oranları, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, davalı - karşı davacının iştirak nafakasının indirilmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davası yönünden ise; müşterek çocuk yararına 2017 yılında bağlanan nafakanın çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi...
Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, hüküm yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma gereği yerine getirilmeyerek davacı kadının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./... -2- Somut olayda; taraflar Karar sayılı ve 07.05.2013 tarihli ilamıyla boşanmışlar, davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, karar 01.07.2013 günü kesinleşmiş, eldeki artırım davası 03.02.2016 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesi ile; ... 2.Aile Mahkemesi'nin 2010/280 Esas 2011/992 Karar sayılı 19.11.2013 tarihinde kesinleşen ilamı ile davalıdan boşandığını, boşanma ilamıyla kendisi için 240 TL yoksulluk, müşterek çoçuk için 230 TL iştirak nafakası takdir edildiğini, bu nafakayla geçinemediğini bildirerek aradan geçen zaman, değişen ve gelişen sosyo ekonomik koşullar nazara alınarak kendisi için takdir edilen 240 TL nafakanın 500 TL'ye, müşterek çocuk için takdir edilen 230 TL nafakanın 500 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların Alaşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/32 Esas, 2010 /90 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 200.00.TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir.....