Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda;artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 04.02.2014 tarihinde kesinleşen nafaka artırım davası neticesinde belirlendiği,eldeki artırım davasının ise 29.04.2015 tarihinde açıldığı,tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında 2014 yılında yapılan nafaka artırımı sonrasında olağanüstü bir değişiklik olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları yönünden yapılan incelemede ise,davacı ...'nın ev hanımı olduğu ve geliri bulunmadığı,davacı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl dosya olan 2020/39 esas sayılı nafakanın kaldırılması davası yönünden; davanın reddine, birleşen 2020/58 Esas sayılı nafakanın artırılması davası yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/300 Esas, 2016/280 Karar sayılı ilamı ile; davacı Gülnaz için hükmedilen 250,00- TL. yoksulluk nafakasının dava tarihinden (10/04/2020) itibaren geçerli olmak üzere 75,00- TL. artırılarak aylık 325,00- TL. yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk Sami Sevinç için hükmedilen 125,00- TL. iştirak nafakasının dava tarihinden (10/04/2020) itibaren geçerli olmak üzere 175,00- TL. artırılarak aylık 300,00- TL. iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk 2002 doğumlu Furkan Halit için hükmedilen 125,00- TL. iştirak...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl dosya olan 2020/39 esas sayılı nafakanın kaldırılması davası yönünden; davanın reddine, birleşen 2020/58 Esas sayılı nafakanın artırılması davası yönünden; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/300 Esas, 2016/280 Karar sayılı ilamı ile; davacı Gülnaz için hükmedilen 250,00- TL. yoksulluk nafakasının dava tarihinden (10/04/2020) itibaren geçerli olmak üzere 75,00- TL. artırılarak aylık 325,00- TL. yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk Sami Sevinç için hükmedilen 125,00- TL. iştirak nafakasının dava tarihinden (10/04/2020) itibaren geçerli olmak üzere 175,00- TL. artırılarak aylık 300,00- TL. iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk 2002 doğumlu Furkan Halit için hükmedilen 125,00- TL. iştirak...
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, daha önceden davacı lehine hükmedilen aylık 100,00TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200,00TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 75,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200,00TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, tarafların 19.06.2012 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk Mustafa'nın velayetinin davacı anneye verildiği, davacı lehine yoksulluk nafakasına ve çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için verilen 250 TL iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK’ nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
Somut olayda; taraflar arasında görülen boşanma davasında, müşterek çocuk lehine 100 TL iştirak nafakasına davacı lehine 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş; davacı tarafından, nafakanın arttırılması talebiyle açılan iş bu davadan sonra davacı 27.01.2011 tarihinde evlenmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmak suretiyle, davacının evlenmiş olduğu hususu nazar-ı dikkate alınmadan ve dava konusunun nafaka arttırım talebi olmasına rağmen davacı ve müşterek çocuk lehine ilk defa nafakaya hükmedilir gibi "... lehine 150 TL, ... lehine 175 TL nafaka taktirine" şeklinde hüküm tesisi uygun bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; davacı lehine iş bu davanın açıldığı tarihten davacının evlendiği 27.01.2011 tarihine kadar olan dönemi kapsayacak şekilde yoksulluk nafakasının arttırılması cihetine gidilmeli; hükmü ise iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasının arttırılması şeklinde kurmak olmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2015/1540 esas, 2018/637 karar sayılı ilamı ile davacı kadın için hükmedilen 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 100 TL arttırılarak aylık 600 TL'ye çıkartılmasına, iş bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her yıl üfe oranında artırılmasına Konya 4. Aile Mahkemesinin 2015/1540 esas, 2018/637 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Zümra için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 150 TL arttırılarak aylık 450 TL'ye çıkartılmasına, iş bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her yıl üfe oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 4....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; iştirak nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, bağlanan iştirak nafakasının her yıl ... ... ortalaması oranında arttırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün .......
K. için aylık 75,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede, çocukların okul giderlerinin artması, paranın alım gücü ve nafakanın yetersizliği nedeniyle yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye ve iştirak nafakasının her üç çocuk için ayrı ayrı 500,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakası yönünden davacı kadının maddi durumunun iyileştiği göz önünde bulundurularak yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakası yönünden tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığından yerleşik Yargıtay kararlarına göre ÜFE oranında ve dava tarihi göz önünde bulundurularak B. Ç. için 150,00 TL, Kayra için 150,00 TL, Hüseyin Kenan için 100,00 TL ve her yıl ÜFE oranında artışına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....