Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılmasına karar verilmiştir.Mahkemece, aylık 100 TL. olan yoksulluk nafakasının 250 TL.ye, aylık 200 TL. olan iştirak nafakasının ise 400 TL.’ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. İştirak nafakası yönünden; Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana-baba tarafından müşterek karşılanması da ilke olarak kabul edilmiştir (TMK. 327 md.)....

    Aile Mahkemesinin 2019/402- 2020/529 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, müvekkili lehine yoksulluk, çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin son dönemlerde yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı içerisinde zorlanmaya başladığını, nafaka ilamının üzerinden bir buçuk yıldan fazla süre geçtiğini, TÜİK'in yayınladığı verilerde en az 3 katlık bir artış görüldüğünü, müvekkilinin çalışmadığını, yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmeye çalıştığını, müşterek çocukların eğitim giderlerinin arttığını, müşterek çocuk Elif Su için nafaka artırımı talebinde bulunma haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik müşterek çocuk Duru için taleplerinin bulunduğunu, davalının aile hekimliği mesleği yaptığını, sabit maaş dışında ek ödemeler yapıldığını, davalının yüksek gelir grubunda yer aldığını, bu nedenlerle müvekkili yararına hükmedilen 1.100,00- TL yoksulluk nafakasının 4.000,00- TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk Duru yararına hükmedilen 600,00- TL iştirak nafakasının 2.000,00...

    Aile Mahkemesinin 2015/14 esas ve 2016/86 karar sayılı ilamı ile hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrür olmamak üzere; müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL'ye yükseltilmesine, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmiştir. Davalı erkek; kadının kabul edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2021 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 5.880 TL olmuştur....

    Mahkemece; iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası bağlanması talebinin ise boşanma dosyasında davacının yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak; taraflar, ...... ....Aile Mahkemesinin 2009/275 E.-2012/357 K.sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Yargılama esnasında davacı kadın “kendisiyle ilgili nafaka ve tazminat talebi olmadığını” beyan etmiş, mahkemece de; “Taraflar birbirinden nafaka ve tazminat talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine mahal olmadığına” hükmedilmiştir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davacının davasının kısmen kabulü ile davacı kadın yararına daha önce hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 600 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuklar yararına daha önce hükmedilen aylık 300'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 600'er TL'ye çıkarılmasına, nafakalara yasal faiz uygulanmasına, ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; süresinde istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarları yönünden, Davalı; faiz ve ÜFE'ye hükmedilemeyeceğini, reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek süresinde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması istemine ilişkindir....

        Aile Mahkemesinin 2010/216 Esas- 2011/27 Karar 18/10/2011 tarihli ilamıyla hükmedilen davacı için 250,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuk Yiğitcan için 250,00 TL iştirak nafakasının değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, gelecek yıllarda TÜFE-TEFE ortalamasına göre artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının aylık 50,00 TL artırılarak 300,00 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 150,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 27.05.2015 tarih ve 2015/1153Esas-2015/9649 Karar sayılı ilamı ile "......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tarafların 29/04/2009 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıklarını, davacı için hükmedilen aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek iki çocuk için hükmedilen ayrı ayrı aylık 75,00 TL iştirak nafakasının aradan geçen süre ve çocuğun ihtiyaçlarında artış olması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 200,00 TL' ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Şartların değişmesi halinde nafaka her zaman artırılabilir. Ancak; Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının (çocuğun) ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davalı (karşılık davacı) süresinde harcını yatırmak suretiyle dava açmış olup, mahkemece belirlenecek nafakanın gelecek yıllarda endeks oranında artırılması talebinde bulunmuştur. O halde mahkemece, karşılık dava yönünden açıklanan ilkelere ve yasal düzenlemelere uygun bir karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığından, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. Bundan ayrı, HMK’nun 305. md gereğince hükmün tavzihi, hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırması veya birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde mümkündür....

                UYAP Entegrasyonu