Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre, mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...n yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin( Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2016/310 Esas ve 2016/370 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk 25/08/2006 doğumlu T4 için bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının iş bu dava tarihi olan 19/01/2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500 TL artırılarak toplam aylık 2.000 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı Çiğdem Akkayadan'a verilmesine, bu nafakanın kararın kesinleşmesinden sonraki her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı T2 'nın yardım nafakası davasının KISMEN KABULÜ ile , dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2.250,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacı T2'a verilmesine, bu nafakanın kararın kesinleşmesinden sonraki her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,," karar verilmiştir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. İlk derece mahkemesince kadının 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 525,00 TL artırımı ile aylık 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan yoksulluk nafakasının bir yıllık artırım miktarının 6.300,00 TL'ye tekabül ettiği, çocuğun 250,00 TL olan iştirak nafakasının 625,00 TL artırımı ile 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan iştirak nafakasının bir yıllık tutasının ise 7.500,00 TLye tekabül ettiği, artırım yapılan yoksulluk ve iştirak nafakasını ayrı ayrı bir yıllık tutarlarının 17.830 TL nin altında kaldığı anlaşıldığından karar davalı açısından kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle, davalı erkeğin istinafının HMK'nın 352.maddesi gereğince reddine, davacı kadının istinafının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....
Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre nafaka artırımı yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda yapıldığı yıllık ekonomik verilere göre değişkenlik gösteren bir endeksin uygulanması ile kişilerin nafaka konusunda mağduriyetler yaşamasının önüne geçildiği, Yargıtay emsal kararları incelendiğinde hükmedilen nafaka miktarının her yıl ÜFE artış oranına göre attırılması yönünde yerleşmiş içtihatlar olduğu, Türk Medeni Kanunu madde 176/5'e göre "Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğine karar verir." hükmünün bulunduğu, Davacının dava dilekçesinde nafakanın gelecek yıllarda hangi oranda artacağının kararda gösterilmesi yönünde yapmış olduğu talep doğrultusunda ilk derece mahkemesi Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarını da göz önüne alarak nafakasnın her yıl ÜFE artış oranına göre arttırılmasına karar verdiği, ilk derece mahkemesi tarafından nafakasının...
Bu doğrultuda, yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 14.05.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesinin 06/07/2022 tarih ve 2022/1616 Esas ve 2022/1390 Karar sayılı kararı ile aylık 2.000,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin öğrenciliğinin halen devam ettiğini ve taktir edilen nafakanın müvekkilinin ihtiyaçları ve günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığını belirterek, davacı için hükmedilen aylık 2.000,00 TL yardım nafakasının aylık 10.000,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı lehine hükmedilen nafakaya ilişkin kararın üzerinden bir yıl dahi geçmediğini, davacının fiilen okula devam etmediğini, çalışmayıp müvekkili olan babasından nafaka alıp evde oturduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin ekonomik olarak iflas etmek üzere olduğununu, bankalara ve 3. Kişilere olan borçlarını ödeyemez duruma geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2022/255 ESAS 2022/455 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili lehine takdir edilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının 2700 TL artırılarak aylık 3.000 TL yükseltilmesini, müşterek çocuk lehine takdir edilen aylık 350 TL iştirak nafakasının 1.650 TL artırılarak aylık 2.000 TL yükseltilmesini, adli yardım taleplerinin kabulü iye yargılama gideri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2023 NUMARASI : 2023/22 ESAS 2023/327 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; cari 1250 TL yoksulluk nafakasının belirlendiği tarihten itibaren geçen süre, paranın değer kaybetmesi, davalının hali refahta olması nedeniyle nafakanın aylık 3500 TL sına yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin emekli olduğunu, kadının ayrıca babasından maaş aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
YHGK nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E 235 K sayılı kararıyla nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık nafaka miktarı değerlendirilir. Bu değerlendirme talep edilen her bir nafaka artırımı için ayrı ayrı yapılır. Davacı kadın için yararına aylık toplam 350 TL tedbir nafakasının aylık 50 TL artırımı ile aylık 400 TL'ye çıkartılmasına hükmedilmiştir. Somut olayda nafakanın yıllık artırım miktarı 50x12=600 TL olup dolayısıyla bu rakam karar tarihindeki 5.390 TL lik kesinlik sınırının altında olduğu için karar istinaf talebinde bulunan davalı vekili yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. HMK nun 346 maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352- (1)-b madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....