Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları , nafakanın niteliği ekonomik göstergelerdeki değişim davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında hükmolunan (artırılan) nafaka miktarı çok olup TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasındaki "...aylık 850 TL yardım nafakasının...." sözcük ve rakamlarının çıkartılarak yerine "...aylık 700 TL yardım nafakasının..." sözcük ve rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 57,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının kızı olan davalı ...'na İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2011/440 Esas, 2011/629 Karar sayılı ilamı ile öğrenimine devam ettiği için 400,00 TL yardım nafakası ödemesine hükmedildiğini ancak davalı ...si Dekanlığı Türkçe Öğretmenliği bölümünden mezun olduğunu, reşit olan ve öğrenimi tamamlayan birine yardım nafakası ödeme zorunluluğu olmadığını bu nedenle ödemekte olduğu aylık 400,00.-TL yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için dava tarihinden itibaren 250,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile nafakanın her yıl .. tarafından açıklanan ... oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez....
Mahkemece, davalılar Mümüne Gümüşsoy, Fatma Gümüşsoy, ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı aleyhine 2014/160 esas 2014/872 karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 250 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren ortadan kaldırılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile Fatma lehine Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2009/909 esas sayılı dosyası ile takdir edilen aylık 150 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak aylık 250 yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Türk Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
adına ödenen yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye, ... adına ödenen iştirak nafakasının da yardım nafakasına dönüştürülerek aylık 600,00 TL ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacı ... tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 250,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 290,00 TL ye çıkartılmasına; Davacı ... tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 250,00 TL olarak belirlenen yardım nafakasının 300,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ... 'ın temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı ...'nun temyiz itirazlarına gelince ; TMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması isteğine ilişkin olup, 12.04.2016 tarihinde ...’da açılmış, davalı kendisinin ...’da oturduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, mahkemece “TMK'nın 177. maddesi gereğince boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, söz konusu yetkinin kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, nafaka alacaklısı olan davalının adresinin ... olduğu” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacının davasının TMK'nın 328 ve 364. maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile aylık 1.800 TL olmak üzere hükmedilen yardım nafakasının dava tarihi olan 26/12/2022 tarihinden itibaren 4.200 TL daha artırılarak 6.000 TL'ye çıkartılmasına, davacı T1 lehine aylık 6.000 TL yardım nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen yardım nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarının fazla olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Yardım nafakasına ilişkin davada; Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi tarafından ;" davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 14.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" ilişkin hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarının yetersizliği yönünde istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK m.328/2). Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK m.364/1)....
TMK.nun 364- 366 maddelerine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır. TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka ödenecek kişinin yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalıların ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir....