Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından yapılan 04/02/2021 tarihli 1.000,00TL'lik ödemenin borçlunun yeğeni tarafından yapıldığı, üzerine nafaka açıklamasının yer almadığı, yine 04/02/2021 tarihli 1.500,00 TL'lik ödemenin Orçun Ünver tarafından yapıldığı, herhangi bir nafaka ödemesi olduğu belirtilmediği, bir kısım ödemelerde Çagil Eylül ayı, Çagil Kasım ayı, Çagil Ekim ayı, Çagil, Şubat ayı, Çagil Aralık ayı şerhi ile yapılan ödemelerin açıklamalarında nafaka ödemesi yazmadığı gözetildiğinde ameliyat parası için yapılan ödemenin nafaka ödemesinden düşülemeyeceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

yasal sürede olduğu gözetilmeksizin şikayet konusu Ekim ayı nafaka alacağına ilişkin mahkemece değerlendirme yapılmamış olması, c.... 6....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, bilirkişi raporunda bakiye borç muhtarısında birikmiş nafaka alacağının “ 11.253,80- TL”, her ay işler nafaka alacağının “ 988,87- TL” (tahsil harcı hariç) olarak talep edilebileceğinin bildirildiği, Osmaniye 2.İcra Müdürlüğünün 26.09.2019 tarihli bakiye borç muhtırasında birikmiş nafaka alacak tutarının 50.231,46 TL, her ay işler nafaka alacak tutarının 53,13 TL fazla talep edildiği belirtilerek, şikayetin kabulü ile Osmaniye 2. İcra Müdürlüğünün 2009/1856 esas sayılı dosyasından düzenlenen 26/09/2019 tarihli bakiye borç muhtırasında belirtilen "61.485,26 TL" birikmiş nafaka alacak tutarının "11.253,80- TL", " 1.042,00 TL" aylık işler nafaka alacak tutarının" "988,87 TL" olarak (tahsil harçları hariç) düzeltilmesine ve 28/11/2019 tarihli müdürlük kararının iptaline karar verilmiştir....

    geçmiş dönem nafaka alacaklarına ve işlemiş faizlerine mahsup ettiğini, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının hukuka aykırı olduğunu, icra takibine konu borcun 2010 yılı ve sonrası doğan nafaka ve faizlerine ilişkin olduğunu, davacının Aralık 2010 tarihi sonrası işlemiş nafaka ve faizlerinden kaynaklı toplam borcunun 66.554,51 TL olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka #Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 2.11.2007 gün ve 11459-14813 sayılı ilamiyle * onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının birleşen nafaka davası yönünden düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 5219 ve 5236 sayılı Kanun ile değişik 440/III-1.maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında karar düzeltme sınırı 1.1.2006 tarihinden itibaren 6.580 YTL.’ye çıkarılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun 30.3.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında açıklanan gerekçelerle karar düzeltmede bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği açıklanmıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda karar düzeltmede üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Karar tarihi itibariyle belirlenen yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltmesinin istenemeyeceği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm nafaka tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

        , ancak müvekkilemin alacağı nafaka alacağı olduğunu, alacakların nitelikleri aynı olmayıp, nafaka alacağı adi alacaktan mahsup edilemeyeceğini, bu sebeple davacı yanın mahsup talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet Düzenlemesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen nafaka isteği ve çocuk için verilen nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, müşterek çocuk için takdir edilen nafaka miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkek tarafından açılan ve reddedilen ... 1. Aile Mahkemesinin 2011/704 esas 2012/1500 karar sayılı boşanma davasında, davacı kadının kusuru olmadığı gibi fiili ayrılık süresince de kadına isnad edilen bir kusurun varlığının ispatlanamadığı, davalı erkeğin kadın ile birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı/birleşen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı/birleşen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davacının talebinin aynen kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin 1.684,46 TL emekli maaşı aldığını, 1.000 TL nafakaya hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, davalının süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığını, birleşen nafaka davasındaki tanık ifadeleri ile hüküm kurulduğunu, boşanma davası yönünden müvekkili evden ayrılmaya zorlayanın davacı olduğunu, evlilik birliğnini devamında herhangi bir menfaat kalmadığını, boşanmaya karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki kararın bozulması gerektiğini, boşanma davasında davalı kendini vekil ile temsil ettirmediği halde, yerel mahkeme tarafından sanki vekille temsil ettirilmiş gibi, lehine vekalet ücretine takdir edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak ,nafaka davasının...

          Aile Mahkemesinin 2020/100 E.- 2021/332 K.sayılı ilamına karşı, davalı/k.davacı vekili tarafından asıl davada tedbir nafakası yönünden yapılan istinaf başvurusunun nafaka miktarına göre yerel mahkeme kararı kesin nitelikte olduğundan, HMK'nun 352/1- b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, Asıl dava yönünden yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, B-Kocaeli 3....

          UYAP Entegrasyonu