Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/714 Esas sayılı dosyasında icra takibinin nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle iptaline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davalının nafaka alacağı bulunmamasına rağmen tekrar ... 12.İcra Müdürlüğünün 2013/74 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalıya nafaka borcu olmadığının tespiti ile davalıya yapılan fazla ödemelerin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davaya konu ... 12. İcra Müdürlüğünün 2013/74 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın birikmiş nafaka alacağı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

    Takibe dayanak yapılan ilama göre nafaka başlangıç tarihi olan 08/03/2018 tarihinden icra takip tarihi olan 10/06/2021 tarihine kadar 2 çocuk için toplam 40 ay olmak üzere (40 x 800)= 32.000- TL nafaka ödenmesi gerektiği tespit edilmiştir. Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre; davalı kadının Ziraat Bankası ve Garanti Bankası hesaplarına nafaka ödemesi adı altında 24.408- TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ise de; bu ödemelerin içinde yer alan 8.300- TL lik ödemenin (Selen -Beren ücret iadesi) açıklaması ile yapıldığından bu ödemenin nafaka borcuna mahsuben yapılmadığı anlaşılmıştır. Buna göre 8.300- TL lik ödemenin nafaka ödemesi olarak kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davacı ve akrabaları tarafından yapılan farklı miktarlardaki ve farklı tarihlerdeki nafaka açıklaması olmayan ödemeler de nafaka borcuna mahsuben yapılan ödemeler olarak kabul edilmemiştir....

    Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş ise de; bilirkişi raporunda kredi ve kredi kart ödemelerinin ayrıca gösterildiği, ancak raporda nafaka ödemesi olarak kabul edilen ödemeler için dekontlarda ayrıca nafaka ödemesi yazılıp yazılmadığının açıklanmadığı, yine borçlu tarafından 10/02/2015 tarihinde yapılan 31.553,54 TL'lik ödeme nafaka borcundan mahsup edilmiş ise de bu ödemenin açıklama kısmında ne yazdığının belirtilmediği, ayrıca dosya hesap raporuna göre o tarihteki birikmiş nafaka borcunun 26.763,02 TL olduğu anlaşılmıştır....

    hükmedilen nafakanın ödenmediğini belirterek şikayette bulunduğu, icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması koşulunun gerçekleşmediği, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, işleyecek aylık nafaka talebinin bulunmadığı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, 2-......

      Davalı vekili cevabında; davacının isteğiyle müşterek çocukların özel okula gönderildiğini, taraflarca bu konuda anlaşma olmaması sebebiyle özel okul masraflarının nafaka borcundan mahsup edilemeyeceğini, iddia edilen diğer ödemelerinde kararlaştırılmadığı için nafaka borcundan düşülemeyeceğini belirterek, davanın tamamen reddini savunmuştur. Mahkemece; "davacının ortak çocukların eğitimi için toplam 107.742,96 TL ödeme yaptığı, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilmesinin kabul edilebilir olduğu, davacı tarafından davalı adına yapılan kredi kartı borcu ve perde ödemesinin nafaka borcuna mahsuben olduğu belirtilmediğinden nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği" gerekçesiyle, davacı tarafından eğitim gideri olarak yapılan 107.742,96 TL ödemenin nafaka borcunu karşıladığı kabul edilerek davacının nafaka borcunun bulunmadığının tespiti ile davacı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir....

        Bu nedenle mahkeme kararının hüküm kısmında bakiye borç muhtırasını çıkarılması için talimat verilmesi doğru olmadığı gibi borçlunun şikayet konusu haciz müzekkeresinde aylık daimi kesilecek nafaka miktarı olan 714,20 TL lik kısmı da şikayet konusu ettiği halde, mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de isabetsizdir. O halde mahkemece, borçlunun 29.01.2014 tarihli haciz müzekkeresinde aylık daimi kesilecek nafaka miktarı olan 714,20 TL'ye yönelik şikayetinin de incelenerek, oluşacak sonuca göre gerekirse 29.01.2014 tarihli haciz müzekkeresinin birikmiş nafaka miktarı ve aylık daimi kesilecek nafaka miktarı yönünden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafakanın Arttırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından nafaka artırım davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadın tarafından kendisi ve müşterek çocuk lehine bağımsız tedbir nafaka talebiyle açılan nafaka davasının erkeğin reddedilen boşanma davası ile birleştirildiği, kadının nafaka davasının kısmen kabulüne karar verilip kesinleştiği, bu sebeple kadın tarafından açılan tedbir nafaka arttırım davasının kısmen kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, TMK 197. maddesine dayalı açılan nafaka davası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadının talep etmiş olduğu nafakanın yıllık miktarı 18.000,00TL olup karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

              Esas sayılı takip dosyası ile nafaka alacağına dayalı ilamlı icra takip başlattığını.......sayılı takip dosyası ile de alacaklı hakkında icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip dosyasından alacaklı olduğu takip dosyasına gönderilen müzekkere ile alacaklı olduğu dosyadaki birikmiş nafaka alacağı üzerine haciz konulduğunu ancak birikmiş nafaka alacağına haciz uygulanmasının mümkün olmayacağını belirterek....... 2014/11705 E. sayılı takip dosyasında müdürlükçe verilen 28.01.2016 tarihli haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, birikmiş nafaka alacağının alelade alacak olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Niteliği itibari ile nafaka kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikli ve zaruri olarak hükmedilen bir para olup, nafaka alacaklısının her ay hükmedilen nafakayı talep etmeyip birikmiş nafakayı tahsil etmesi bu paranın "alelade alacak niteliğine" dönüşmesi anlamım kazandırmaz....

                Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda reddedilen yıllık nafaka miktarı (1200 TL.) aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle miktarı itibariyle kesin hükme yöneltilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.06.2011 (Pzt.)...

                  UYAP Entegrasyonu