Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf başvurusu ile ilgili olarak; ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, hukuki nitelendirmede hata yapılmadığı, dosyaya sunulan SİR raporu, küçüğün tercih içeren beyanı ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, velayetin davalı annede kalmasının küçüğün yüksek yararına olacağı, bu yüzden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

SAVUNMA: Davalı vekili, 09/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacının iddiasının doğru olmadığını, velayetin değiştirilmesi için yasada aranan şartların gerçekleşmediğini, davalının velilik görevini gereği gibi yerine getirdiğini, çalışmak zorunda olduğu için müşterek çocukları birkaç defa davacı babaya emanet ettiğini, çocukların bakımını davacının yaptığı ,ihtiyaçlarını karşıladığı iddiasının doğru olmadığını, davacı tarafından yapılan düzensiz ve keyfine dayalı ödemelerin sosyal ve ahlaki sorumluluk kapsamında yapılan ödemeler olup nafaka yükümlülüğünü yerine getirdiği anlamını taşımadığını, davacının samimi olmaması ve nafaka ödememek için bu davayı açmış olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Sonuç itibariyle, boşanma kararının kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasındaki sürecin henüz kişisel ilişkinin düzene oturtulması açısından uzun bir süreç olmadığı, bu süreçte annenin yerleşim yerini değiştirerek yeni bir düzen kurmaya çalıştığı, TMK'nun 348 maddesi uyarınca velayetin kaldırılmasına ilişkin davalarda çocuk ile velayet sahibi arasında menfaat çatışması olacağından çocuğa kayyım tayini gerekmekte ise de; velayetin değiştirilmesine ilişkin davalarda kayyıma ihtiyaç bulunmadığından, mahkemece kayyım tayin ettirilmeden yargılamanın bitirilmesinde ve yine zorunluluk olmadıkça 3'lü uzmandan sosyal inceleme raporu alınmadan tek uzmandan alınan rapora dayanarak hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, gelinen aşamada mahkemece velayetin değiştirilmesine ilişkin asıl davanın reddine karar verilmesinde ve davanın reddine karar verilmesi nedeniyle HMK'nun 326. maddesine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı anne lehine vekalet ücreti taktir edilmesinde...

Bu sebeple müşterek çocuk Yuşa Arda'nın velayetinin davacı babaya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle; "Davacının velayetin değiştirilmesi davasının KABULÜ ile, Daha önce Beyşehir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2012/492 esas 2015/39 karar sayılı ve 21/06/2016 kesinleşme tarihli boşanma dosyasında velayeti anneye verilen müşterek çocuk 13/03/2009 Fatsa doğumlu 4 TC kimlik nolu Yuşa Arda Altıparmak'ın davalı annede bulunan velayetinin değiştirilerek DAVACI BABAYA VERİLMESİNE, Velayeti davacı babaya verilen müşterek çocuk ile davalı anne arasındaki şahsi ilişkinin, Her ayın 1. ve 3. hafta Cumartesi günü sabah saat 09:00’dan Pazar günü akşam saat 20:00'a kadar, her yıl sömestr tatillerinin ilk haftası Cumartesi günü sabah saat 10.00’dan takip eden Cuma günü akşam saat 17.00’ye kadar, her sene dini bayramların ikinci günleri saat 09:00 ile ertesi günü saat 17:00 arasında her yıl 01 Temmuz sabahı saat 09:00’dan 31 Temmuz akşamı saat 18:...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının kişisel ilişkiyi engelleyerek velayet görevini kötüye kullandığını bu nedenle velayet görevini kötüye kullanan taraftan velayetin alınması gerektiğini, müşterek çocukla, kendisini görüştürmeyen karşı taraftan velayetin alınarak müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi (TMK.nun 349. mad.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi omadığı takdirde müşterek çocuk ile baba arasında kurulu kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarihli istinaf dilekçesinde özetle; İDM'ce ortak velayetin reddine karar verildiğini, bu durumun haksız olduğunu, öte yandan velayetin babaya verilmesi gerektiğini, babanın durumunun daha iyi olduğunu, ocuğun avrupa'da yaşayacağını bu durumun onun menfaatine olduğunu, ayrıca kişisel ilişkinin de genişletilmediğini, gerekçenin eksik olduğunu, şartlar değiştiği için yeniden kişisel ilişki kurulması gerektiğini bu nednelerle kararının kaldırılmasını, talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi ile birlikte terditli olarak açılan kişisel ilişkinin artırılması talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Olmadığı Takdirde Kişisel İlişkinin Artırılması - Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından birleşen davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle...

      Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle: velayeti istenilen çocukların ve davalı müvekkilin yerleşim yerinin Büyükçekmece yetki alanında olduğunu, davacının talep ettiği velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının birbirinden bağımsız iki ayrı dava olduğunu, babalık ödev ve sorumluluklarından yoksun olan davacının çocuklarla ne ilgilendiğini, ne nafaka ödediğini ne de baba sevgisini paylaşmadığını, davacının bu güne kadar bir kuruş nafaka ödemediğini, babalık sorumluluğunu kavrayamamış davacının velayet talebinin reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin ikametgahı ve yerleşim yeri olan adresinin Büyükçekmece olduğu, Büyükçekmece Adliyesi'nin yetkili olduğunu, Gebze 4. Aile mahkemesinin yetkisiz olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğini, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu