Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 350 TL tedbir nafakasının (TMK 197)davalıdan alınıp davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının müstakil tedbir nafakası davasının kabulüne karar verildiği dikkate alındığında davalı-davacı kadın ve müşterek çocuk için takdir edilen nafakaların "tedbir nafakası" olduğunun tabii bulunmasına göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında 2007 doğumlu müşterek çocuk ... için aylık 150 TL tedbir nafakası talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davacıların ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında eş ve çocuk için takdir edilmiş tedbir nafakası miktarlarının hakkaniyet ölçüsünde bir miktar arttırılmasına karar verilmesi gerektiği ... " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; davacı kadın lehine aylık 350.-TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 450.-TL ye yükseltilmesine, müşterek çocuk .... için talep edilen tedbir nafakasının ise reşit olması ve davalı aleyhine açılmış yardım nafakası davası olduğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Davacı kadın yönünden dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'...
E…….. tarafından işlemiş tedbir nafakası ile faizinin ve takip sonrasında müşterek çocuklar için 16.4.2008 tarihinden itibaren 450 TL (toplam) ve kendisi için yine aynı tarihten itibaren 200 TL tedbir nafakasının tahsilinin talep edildiği görülmektedir. Borçlunun mahkemeye başvurusu, tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilemeyeceği, tedbir nafakasının ilamsız takibe konu edilmesi gerekmekte olup, hüküm kesinleştikten sonra ise kesinleşen ilamla birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası adı altında istenmesi gerektiğini, çocuklardan M……. ve K……..'in takipten önce reşit olduklarını, çocuklar için ne zamana kadar tedbir ve iştirak nafakasının devam edeceğinin açıklanmadığını, istenen faizin başlangıcı ve talep edilen nafakaların hangi aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gerekçeleriyle takibin iptali istemi ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek mirasçıları tarafından; asıl boşanma davasında kusur belirlemesi yönünden, birleşen kadının tedbir nafakası davasında ise kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek mirasçılarının "birleşen, kadının tedbir nafakası davasında kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298...
Davacı eşin, ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması; davalı (kocayı), tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda; dosya kapsamındaki tanık anlatımlarından, tarafların ayrı yaşadıkları, davalının evin giderleri ile ilgilenmediği gibi evlilik birliğini kurma görevi olan davalı kocanın bir barış girişiminde de bulunmadığı anlaşılmaktadır.Buna göre, davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun kabulü gerekir....
Takip dayanağı ilamda davalı/alacaklı yararına tedbir, velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk yararına davalıya verilmek üzere tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, başkaca alacak kalemi olmadığı anlaşılmıştır. Bu halde takibin nafaka alacağı için başlatıldığı açık olmakla birlikte, alacaklının takip talebi ve icra emrinde istenen nafakanın ilamda kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası mı, müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası mı, yahut her ikisi lehine hükmedilen nafaka toplamı mı, hangi ay nafakalarının istendiği, kadın için ve çocuk için istenen nafaka miktarının ayrı ayrı ne kadar olduğu, faizin ne kadarlık kısmının çocuk, ne kadarlık kısmının kadın yararına hükmedilen nafaka olduğu hususunda hiçbir açıklık yoktur. Öte yandan ilam tarihi, tahakkuk etmiş aylık nafakaların çokluğu, faiz hesabının nitelikli hesap gerektirdiği, doğru sonuca ulaşabilmek için hesap bilirkişisinden rapor alınması zorunluluğu bulunduğu görülmektedir....
Ancak, bağımsız tedbir nafakası davası sonucu hükmedilen nafaka ile TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edilecek tedbir nafakasının aynı döneme denk gelen kısımları yönünden, tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekir....
Somut olayda, kadının aylık 800 TL (yıllık 9600 TL) tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davası ile nafaka aldığının anlaşılmasına ve davalı kadın tarafından harcı verilerek usulüne uygun açılmış tedbir nafakasının artırılmasına ilişkin bir davasının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.09.2012 (Çar.)...