"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilllerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak davacı kendisi için 400 TL, müşterek çocukları ... için 400 TL tedbir nafakası talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı (kadın) için 200 TL, müşterek çocuk için 100 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) alınması gereklidir (TMK. md. 169). Lehine tedbir nafakasına hükmedilen veya tedbir nafakası talep eden tarafın yargılama sırasında belirlenen kusuru Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin alınmasına engel değildir. Davalı (kadın)'ın tedbir nafakası alma ihtiyacının ortadan kalkacağı tarihe kadar devam ettirilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Tüm dosya kapsamından; davacı vekilinin dava dilekçesi ile davacı ve üç müşterek çocuk yararına aylık 5.000 TL tedbir ve iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, buna ilişkin başvuru harcı ve peşin nispi karar ve ilam harcını yatırmasına rağmen yargılamada davacı annenin kendisi için herhangi bir nafaka talebinin olmadığını, çocuklar için aylık toplam 5.000 TL iştirak nafakası talep ettiğini beyan ettiği, yine davacının ilk derece mahkemesinin 29/09/2020 tarihli celsesinde verdiği beyanında kendisi için herhangi bir tedbir nafakası talep etmediğini, sadece çocuklar için aylık 1.000'er TL tedbir ve iştirak nafakası talep ettiğini beyan etmesi karşısında; davacının kendisi yararına yoksulluk nafakası yönünden talebini somutlaştırmadığı, bu haliyle davacının kendisi için nafaka talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına (HMK madde 119/2) karar verilmesi ve davalı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği halde, ilk derece...
Somut olayda, her ne kadar her iki takibin tarafları ve takip konusu tedbir nafakası aynı ise de; alacaklı tarafından ... 1.Aile Mahkemesi’nin 2013/973 E.sayılı boşanma davasında, 25/11/2013 tarihinde verilen tedbir nafakasına ilişkin ara karara dayanılarak ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2014/2938 E. sayılı ilamsız takip dosyasında dava tarihi olan 22/11/2013 tarihinden itibaren birikmiş 2.000 TL nafaka alacağı ile birlikte işleyecek nafaka alacaklarının talep edildiği, borçlunun borca itirazda bulunduğu ancak icra müdürlüğünce takibin durdurulması yönünde bir karar verilmediği, takipten feragat de bulunmadığından anılan takibin ayakta olduğu; mükerrer olduğu iddia edilen ... 11.İcra Müdürlüğü'nün 2015/1269 E. sayılı ilamlı takip dosyasında, Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesi’nin 27/11/2014 tarih ve 2013/973 E.-2014/951 K. sayılı "25/11/2013 tarihli tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına ilişkin" hükmü uyarınca, 22/11/2013 tarihinden itibaren birikmiş 7.500 TL nafaka alacağı ile işleyecek...
Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı erkeğin aleyhine hükmolunan tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davalı erkeğin aleyhine hükmolunan tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile hükmün 5. bendinin KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bent OLUŞTURULMASINA karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından yoksulluk ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Temyizden sonra davacı kadın 12.01.2024 havale tarihli dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinden feragat ettiğini bildirmişse de; davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı kadının feragat beyanı nafakalar yönünden sonuç doğuracaktır. Buna göre temyiz incelemesi aşamasında ortaya çıkan tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin feragat hususunda Mahkemece ek karar verilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, gönderme sebebine göre davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına,nafakanın niteliğine ve özellikle de davalının ödeme gücüne göre hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK.’nun 4. maddesinde vurgulanan “hakkaniyet”ilkesine uygun değilse de,bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu paragrafında yer alan “ aylık 300 TL. tedbir nafakası “ sözlerinin yerine “aylık 200 TL. tedbir nafakası “ sözlerinin yazılarak , aynı paragrafta yer alan “ 500 TL. nafakanın “sözlerinin yerine “ 400 TL. nafakanın “ sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ... .... 26.01.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de tarafların boşanmalarına dair hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden davadan feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz. Ancak davadan feragat davanın fer'ilerini de kapsar. Bu sebeple feragat gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulması gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, nafaka davası yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla boşanma talebinin reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1....
Dava, TMK.nun 197. maddesi uyarınca açılmış olan tedbir nafakası davasıdır. Bu madde uyarınca nafakaya hükmedilebilmesi için davacının ayrı yaşama hakkı olduğunu kanıtlaması gerekir. Diğer taraftan, yerleşik ... uygulamasına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.....1956 gün, ... E, ... K. sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı). Somut olayda; mahkemece ........2012 tarihinde yapılan ön inceleme duruşması sonucunda verilen ara kararı ile davacı kadın yararına 500 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, davalının bu karara itirazı üzerine verilen 08.....2012 tarihli ara kararı ile nafaka 350 TL ye indirilmiş, yapılan yargılama sonucunda ise 550 TL nafakaya hükmolunmuştur. Bu durumda, mahkemece; talep edilen nafaka hakkında farklı kararlar verilmek suretiyle gerek nafaka miktarının takdirinde, gerekse de hükmün infazında çelişki oluşturulmuştur....