Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tedbir ve iştirak nafakası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden, davalı erkek vekili, davanın kabülü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

    tazminata karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ve manevi tazminat ile vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Zeynep Liya için dava tarihinden itibaren 700,00 TL iştirak nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, belirlenen nafakanın her yıl tüfe oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; iştirak nafakası yönünden davalının geliri yeterince araştırılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, takdir edilen iştirak nafakası miktarının düşük olduğu, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının feragat beyanında açıkça yoksulluk nafakası ibaresinin yer almadığı, boşanma davasında devam eden tedbir nafakası için beyanda bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı ... 20.11.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de tarafların boşanmalarına dair hüküm temyiz edilmeden kesinleştiğinden, feragat beyanı hukuken geçerli sonuç doğurmaz. 2-Davalı ... 20.11.2017 tarihli dilekçesiyle iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına takdir edilen tazminatlar yönünden, bozulması gerekmiştir....

        Yoksulluk nafakası yönünden verilen bu karar usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece, tefhim edilen kısa karar ve buna uygun yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; ortak çocuk yararına 250 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği halde gerekçede ortak çocuk yararına 200 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilerek tedbir ve iştirak nafakası yönünden de gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Tedbir ve iştirak nafakası yönünden verilen bu karar usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.06.2018 (Pzt.)...

          Mahkemece verilen karar yoksulluk ve iştirak nafakalarına ilişkin hükümler dışında taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Mahkemece, kadın için aylık 400 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için 400'er TL iştirak nafakası takdir edilmiş, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları dikkate alındığında kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile iştirak nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacının talep ettiği maddi tazminat ve yıllık toplam yoksulluk nafaka miktarı ile kısmen reddolunan iştirak nafakası miktarları karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşanma ilamıyla müşterek çocuk için hükmolunan aylık 75 TL iştirak nafakasının 150 TL'ye; 150 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye çıkarılması talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili cevabında; boşanma ilamıyla davacı lehine yoksulluk nafakası hükmolunmadığını ancak müvekkilinin kendisini borçlu zannederek yoksulluk nafakası ödediğini, müvekkilinin maddi durumunun kötü olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müşterek çocuk için hükmolunan 75 TL iştirak nafakasının 150 TL'ye artırılmasına karar verilmiş; davacıya kesinleşen boşanma ilamında yoksulluk nafakası hükmedilmediği gerekçesiyle davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davasının reddi yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar ......

              Mahkemece iştirak ve yardım nafakası taleplerinin kısmen kabulüne yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş olup, hüküm yoksulluk nafakası yönünden hatalı bulunarak, Dairemizin 21.06.2016 tarih, 2016/6286-9615 E-K sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, “bozmaya uyulmuş ise de; davacı kadının gelir durumunun yoksulluk sınırının üstünde olduğu ve davalı ile gelir durumunun birbirine yakın olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına daha önce iştirak ve yardım nafakalarına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları Yargıtay tarafından reddolduğundan bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Bu defa hükmü, davacı yoksulluk nafakası yönünden; davalı iştirak ve yardım nafakaları yönünden temyiz etmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2017 tarihinden itibaren 2.270 TL'ye çıkarılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından boşanma, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 11.09.2017 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmü ve kusur belirlemesine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmü ve kusur belirlemesine ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı ... 11.09.2017 tarihli dilekçesiyle maddi, manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davalı kadın yararına takdir edilen maddi, manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu