Somut olayda, her ne kadar her iki takibin tarafları ve takip konusu tedbir nafakası aynı ise de; alacaklı tarafından ... 1.Aile Mahkemesi’nin 2013/973 E.sayılı boşanma davasında, 25/11/2013 tarihinde verilen tedbir nafakasına ilişkin ara karara dayanılarak ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2014/2938 E. sayılı ilamsız takip dosyasında dava tarihi olan 22/11/2013 tarihinden itibaren birikmiş 2.000 TL nafaka alacağı ile birlikte işleyecek nafaka alacaklarının talep edildiği, borçlunun borca itirazda bulunduğu ancak icra müdürlüğünce takibin durdurulması yönünde bir karar verilmediği, takipten feragat de bulunmadığından anılan takibin ayakta olduğu; mükerrer olduğu iddia edilen ... 11.İcra Müdürlüğü'nün 2015/1269 E. sayılı ilamlı takip dosyasında, Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesi’nin 27/11/2014 tarih ve 2013/973 E.-2014/951 K. sayılı "25/11/2013 tarihli tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına ilişkin" hükmü uyarınca, 22/11/2013 tarihinden itibaren birikmiş 7.500 TL nafaka alacağı ile işleyecek...
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının yoksulluk nafakasına dönük taleplerinin davacı lehine geçerli bir nafaka kararı bulunduğundan nafaka artırımı talebi niteliğinde olduğunu, nafaka artırımında TMK 169. maddesi kapsamında tedbir nafakasına hükmedilemeyeceğini, aksinin ise dava sonucuna yönelik ihsas-ı rey anlamına geldiğini, taraflar arasında geçerli ve icra edilebilir bir yoksulluk nafakası kararı bulunduğundan davacının nafaka talebinin aslında nafaka artırımı talebi niteliğinde olduğunu, bu nedenle nafaka artırımı taleplerinin mahkeme nihai kararında sonucu bağlaması gerektiğini ve dava sürerken tedbir nafakası niteliğinde ara kararda hükmetmemesi gerekirken ara karar ile tedbir nafakası verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı müvekkili hakkında SED raporu alınmadan nafaka kararı verildiğini, bu yöndeki itirazları incelendiğinde 13/04/2023 tarihli celsede eksiklik fark edilerek davalı müvekkili hakkında SED raporu alındığını, önemli bilgilerin yer aldığı...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, TMK'nun 365.maddesine göre "Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır." hükmü gereğince çocukların babası hakkında açılmış bir nafaka davasının bulunmadığını, davada husumetin doğrudan davalıya yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, davanın esastan incelenmesi halinde ise davalının maddi durumunun iyi olmadığından ve takdir edilecek nafakanın davalıyı zor durumda bırakacağından dolayı davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili; nafaka miktarının az olması, belirlenen nafakaya dava tarihinden itibaren faiz verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, istinafa cevap vermemiştir. Dava yardım nafakası davasıdır. Yardım nafakasını düzenleyen TMK'nın 328.maddesinde, çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken, davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2019/512 ESAS, 2021/372 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2017 yılında boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, velayet hakkı kendisine verilen ve dava sırasında talepte bulunmadığından müşterek çocuk 2014 doğumlu Zehra Kıldır için nafaka takdir edilmediğini, küçüğün okul çağına geldiğini, ihtiyaçlarının arttığını, kendisinin yeniden evlendiğini ve bir çocuğunun daha olduğunu, yeni eşinden olan çocuğunun bakımı için çalışamadığını, geçimini sağlamakta güçlük çektiğini belirterek küçük yararına aylık 600 TL nafakaya...
Bu geçici önlemlerden birisi de tedbir nafakasına hükmedilmesidir. Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (resen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren, karar kesinleşene kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla, tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Bu aşamada tarafların kusur durumu belirlenmediğine göre verilecek kararda kusur bir ölçüt olarak alınamayacağı gibi, sonuçta nihai karar verilirken kusur durumunun belirlenmiş olması da tedbir nafakasının kaldırılmasını ya da ödenenlerin geri istenmesini gerektirmez. Zira, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacının müşterek çocuk için talep ettiği tedbir nafakası miktarının 500,00 TL olduğu ve kısmen kabulüyle 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davacı tarafından müşterek çocuk için reddedilen 200,00 TL yönünden istinaf yasa yoluna başvurulduğu, reddedilen nafakanın yıllık miktarının 2.400,00 TL olduğu, Davalının ise müşterek çocuk için hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasına karşı istinaf başvurusunda bulunduğu, söz konusu nafakanın yıllık miktarının 3.600,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Davada kısmen kabul edilen ve reddedilen nafaka miktarlarının 5.390,00 TL'nin altındadır. Bu yönüyle hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3. HD. 26.03.2012 tarihli ve 2012/4119 Esas- 2012/7991 Karar sayılı kararı) Karar tarihi itibariyle, HMK.'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433 E-2010/70 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden itibaren tahsiline, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm boşanma ve nafaka yönünden Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nunda yoksulluk nafakası 175.maddede düzenlenmiştir. Buna göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.'' TMK'nun 169.maddesine göre de; ''Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.''...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm birleşen tedbir nafaka davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Bu durumda, eldeki davadan önce kadın lehine hükmedilen TMK'nın 197.maddesine dayalı aylık 500 TL tedbir nafaka ilamı olduğu, bu ilam uyarınca hükmedilen nafaka devam ederken, sonradan açılan bu boşanma davasında TMK'nın 169.maddesi uyarınca kadın lehine hükmedilen aylık 300 TL tedbir nafakası kararı bulunduğu, nafakaların niteliği ve amacı dikkate alındığında, boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının bağımsız tedbir nafaka davasında hükmedilen nafaka ile birlikte tahsil edilemeyeceği, mahkemece boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin ara karar ve de hükümde bu nafakanın bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafaka ile mükerrer tahsil edilmemek üzere karar verildiğinin belirtilmesi gerekirken bu konuda açıklama yapılmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının ne şekilde infaz edileceğinin ve hangi tarihe kadar devam edeceğinin açıklanarak hükmün düzeltilmesi yönünde karar verilmesi...