Sayılı ilamı ile kadına bağlanan aylık 400 TL tedbir nafakasının kadının çalıştığından bahisle SGK kayıt tarihinden itibaren kaldırılmasını talep ettiği, boşanma kararının kesinleşmesi ile TMK 197.maddesi uyarınca hükmedilen aylık 400 TL tedbir nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalkacağı, ancak erkeğin davasının geriye dönük olarak kadının çalışmaya başladığı tarihten itibaren tedbir nafakasının kaldırılması davası olduğu, mahkemece toplanan deliller, tanık anlatımları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alındığında geriye dönük olarak tedbir nafakasının kaldırılmasının koşullarının oluşmadığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı değerlendirilmekle, davacı erkeğin istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kdz....
Mahkemece, davalının işe girdiği sigortalı olarak çalıştığı, daha sonra ise kendi istediği ile dava açıldıktan sonra işten ayrıldığı, MK.nun 186.maddesine göre eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları oranında katılmaları yükümlülüğü bulunduğundan ve davacı eşine katkıda bulunmak zorunda olduğu gerekçesi ile davalı kadın için hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile daha önce hükmedilen tedbir nafakasının davalının bir işi ve geliri olduğundan dava tarihi olan 23.01.2007 tarihinden itibaren aylık 100 TL.ye indirilmesine, müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 07.09.2005 tarihinde açılıp 28.12.2005 tarihinde karara bağlanan ...2.Aile Mahkemesinin 2005/1000 E- 2005/1690 K. sayılı ilamı ile dosya davacısı ... lehine 200 TL, müşterek çocukları ... lehine aylık 100 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.Yine, taraflar arasında görülen boşanma istemli ...’in davacı...
Davalı kadın vekili; erkeğin kısmen kabul edilen tedbir nafakalarının kaldırılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle (TMK md. 166/1,2) boşanma istemine, birleşen dava ise; tedbir nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 4.400 TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir....
Aile Mahkemesi'nin 2016/400 esas sayılı dosyasında devam eden boşanma davasında 05/09/2016 tarihli ara karar ile 08/04/2016 dava tarihinden başlamak üzere müşterek çocuk nedeniyle hükmedilen 750 TL tedbir nafakasının tahsili amacıyla Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2018/2 sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, takipte 08/09/2017 ila 08/12/2017 tarihleri arasında aylık 750 TL sı olan 4 aylık tedbir nafakasının tahsilinin talep edildiği, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itirazın kaldırılması davasında asıl alacak yönünden takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Büyükçekmece 5....
kaldırılarak, 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, tedbir nafakasının koşulları hiç bir zaman oluşmadığını, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükmedilen 1.000 TL tedbir nafakasının geriye dönük 01/02/2019 tarihinde itibaren iptalini ve kaldırılmasını, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Sakarya BAM 2....
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m.175). Ancak, 29.01.2015 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırma formundaki davacı kadının kendi beyanından, geçiminin birlikte yaşadığı erkek arkadaşı tarafından sağlandığını bildirdiği görülmüştür. Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesi gereğince "Nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın, fiilen evliymiş gibi yaşaması" yoksulluk nafakasının kaldırılması sebebidir. Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun olamaz. Bu durumda davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmamıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 68. maddesine dayalı itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, takip tedbir nafakasına ilişkin ara karara dayalı olarak başlatılan ilamsız takip olup, davalı tarafından süresinde nafaka miktarına itiraz ettiklerinden bahisle itiraz edilmiş, ilk derece mahkemesince davalının itirazlarını ispata yarar belge ibraz etmediği gibi borcu da ödemediği gerekçesiyle itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmiştir. Takip hukukuna göre ve basit usulde yargılama yapan icra mahkemesinde, genel hükümler uyarınca açılan boşanma davasında hükmedilen ve takibe konu olan tedbir nafakasının azaltılması talebinin, bekletici mesele yapılmasına olanak bulunmadığından davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.12.2011 gün ve 2010/634 Esas- 2011/959 sayılı kararı ile takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine yöneliktir.TMK.nun 176/3.maddesine göre; “İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların ......
nafakasının 1.250,00 TL arttırımı ile aylık 2.000,00 TL‘ye, müvekkili lehine hükmedilen 750,00 TL tedbir nafakasının 1.250,00 TL arttırımı ile aylık 2.000,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Mahkemece, infazda tereddüt oluşturacak şekilde nafaka kararının başlangıcının belirtilmemesi doğru değilse de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan ''tedbir nafakasının'' ifadesinden sonra gelmek üzere "dava tarihinden geçerli olmak üzere" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....