"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve .... sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı- tedbir nafakasının artırılmasına ilişkin davada hükmolunan miktar itibarıyla temyize gelmekte olup, buna yönelik olarak verilen hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davadaki talep tedbir nafakasına ilişkin olduğu halde, talep ve yasal düzenleme dışına çıkılarak boşanma kararı verilmeden, tedbir nafakasının hükmün kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi doğru değildir....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile DİE’nin yayınladığı TEFE(ÜFE) artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1 nolu paragrafında yer alan “aylık 450 TL tedbir nafakası “ sözlerinin çıkartılarak yerine “aylık 350 TL. tedbir “ sözlerinin yazılarak, hüküm fıkrasının 2 nolu paragrafında yer alan “aylık 400 TL. tedbir nafakasının “ sözlerinin çıkartılarak, yerine “ aylık 300 TL. tedbir nafakasının “ sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 82.60.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçlarıyla anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafakanın takdirinde çocuğun alıştığı yaşam şekli dikkate alınmalıdır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, çocuğa fiilen bakan anne babanın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocukların ihtiyaçlarıyla nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakaya hükmetmelidir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; davacı annenin ev hanımı olduğu, her hangi bir gelirinin olmadığı, davalının emekli olup, aylık 980,00 TL maaş aldığı, 2005 ve 2008 doğumlu çocukların anne yanında bulunduğu anlaşılmaktadır....
Ancak, birleşen davada; (yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında) nafaka alacaklısı kadın yararına reddedilen nafaka miktarı üzerinden ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6.maddesinden sonra gelmek üzere “Davayı vekille takip eden davacı-birleşen dosya davalısı Ş.. K.. lehine A.A.Ü.T. gereğince 1.500 TL vekalet ücreti takdirine, davalı-birleşen dosya davacısı C.. G..'dan alınıp davacı-birleşen dosya davalısı Ş.. K..'a verilmesine” sözlerinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece her iki talebin de kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmektedir. Temyize konu dava; nafaka istemine ilişkin olduğu için basit yargılama usulüne tabidir. Nafaka davaları adli tatilde de görülebilen davalardan olup, temyiz süresi adli tatilde de işlemeye devam eder ve HUMK'nın 177. maddesindeki (HMK 104.maddesindeki) ek süre uygulanmaz. Somut olayda, temyiz edilen karar, temyiz eden davalılar vekiline 26.07.2013 günü tebliğ edilmiş, fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 09.09.2013 günü verilen dilekçeyle temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davacı kadının ayrı yaşamada haklı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile, davacı için aylık 300.00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 186\3 maddesinde, eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197\2 maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmalıdır. Somut olayda; tarafların yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacının; çalışmadığı, 2 yetişkin çocuğunun olduğu davalının; SGK'dan emekli olduğu, 1.600 TL civarında maaşının olduğu, 2 katlı evinin olduğu, arabasının olduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk Sıla yararına aylık 150 TL, Feride Sude yararına aylık 125 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline, ziyade talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....
Aile Mahkemesi'nin 2008/1155 esas sayılı dosyasından verilen 28.01.2009 tarihli ara kararında tarafların müşterek çocuğu için aylık 250 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak küçük çocuğa velayeten davacıya verilmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.Küçüklere bağlanan tedbir nafakası, TMK.’nun 328. maddesi uyarınca küçüğün ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona erer....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 225,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birikmiş olan tedbir nafakaları bakımından karar tarihinden itibaren, işleyecek nafakalara ise tahakkuk tarihlerinden itibaren ödenmeyen günler için yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak nafaka alacaklarına mahkeme hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesi gerekmektedir....