SONUÇ : Yukarıda 1. ... gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin boşanma hükmüne ilişkin olarak reddine, 2. ... gösterilen sebeple hükmün tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.02.2015(Pzt.)...
Davalı-davacı kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında talep edilen yıllık nafaka miktarı 12.000 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen karar miktar bakımından kesindir. Bu nedenle davalı-davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı kadının, erkeğin reddedilen boşanma davasında kusur belirlemesi yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/547 Esas, 2020/366 Karar sayılı 10.03.2020 tarihli kararı ile boşanma davasının reddine, TMK 169. madde gereğince 01.05.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği, taraflarca tedbir nafakasına ilişkin olarak istinaf yoluna başvurulduğu, istinaf başvurusunun reddi üzerine hükmün yine tedbir nafakası yönünden temyiz edildiği, kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2022/5114 E. 2022/7567 K. sayılı 27.09.2022 tarihli kararı ile onandığı anlaşılmaktadır. İcra takibinde birikmiş tedbir nafakası ile işleyecek nafakaların talep edildiği, hükme esas alınan 22.04.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; dayanak ilamın 15.07.2020 tarihinde kesinleştiğinin kabulü halinde 30.713,82 TL’nin fazla talep edildiğinin, ilamın bu tarihte kesinleşmediğinin kabulü halinde 5.024,66 TL’nin fazla talep edildiğinin tespit edildiği görülmüştür....
Davalı-davacının tedbir nafakasının miktarına ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde; 1- TMK'nın 196.maddesi gereğince bağımsız açılan tedbir nafakası davasına yönelik karara ilişkin istinaf isteminin incelenmesine İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 4.400 TL sını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı-davacı aylık 500,00 TL.tedbir nafakası isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacının davası kısmen kabul edilerek aylık 350,00 TL.tedbir nafakasına hükmedilerek davalı-davacının talebinin aylık 150,00 TL.lik kısmı reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı eş ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek kendisi ve ergin olmayan çocuğu için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. nun 197. mad.) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “iştirak nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir....
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Toplanan delillerden; kadının boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya hak kazandığı ve tedbir nafakası ihtiyacının bulunduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesine dayalı olarak tedbir nafakası istenilmiş olmasının, Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi uyarınca tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla tedbir nafakasına hükmedilmesine engel teşkil etmediği, kadını yoksulluktan kurtaracak miktarda düzenli ve yeterli gelirinin bulunduğunun ispat edilemediği, kadının önceki evliliğinden almış olduğu birikmiş nafaka bulunmasının kadını yoksulluktan kurtarmayacağı anlaşılmıştır....
Her ne kadar çocuğun rahatsızlıkları sebebiyle özel bakıma ve eğitime ihtiyacı olsa da nafaka yükümlülüğü tarafların mali içtimai durumlarına göre belirlenir. Müşterek çocuk için talep edilen nafaka 18 yaşını tamamlayana kadar iştirak nafakası, 18 yaşını tamamladıktan sonra yardım nafakası olarak ödenir. Evlilik haricinde doğan çocukların velayeti baba tarafından tanınsalar dahi annededir. Velayet hakkı kendisinde olmayan tarafın müşterek çocuğun infak ve iaşelerine katılma yükümlülüğü vardır. 18 yaşından sonra çocuğun eğitimi devam ettiği sürece ve anne baba desteğine muhtaç olduğu sürece ebeveynlerin çocuklarına yardım nafakası altında katkıda bulunmaları gerekir. Çocuğun bu nafakaları hak ettiği konusunda mahkememizce tereddüt yoktur. Döviz cinsinden nafaka talep edilemez. Bu konuda tarafların bir anlaşmaları da yoktur. Bu nedenle nafaka belirlenirken TL cinsinden belirlenmiştir....
Dava, ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesinde; ayrı yaşamada haklı olan eşin diğer eşten tedbir nafakası isteyebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 186/3.maddesinde de; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıklarıyla katılacakları hükme bağlanmıştır. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Zira; evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gerekli bazı ortak giderler mevcuttur. Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır. Diğer taraftan hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....
Mahkemece verilen hükümle erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayete ve velayeti davacı-davalı kadına verilen ortak çocuk Yasemin için tedbir ve iştirak nafakasına davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiş, kadının nafaka davasına ilişkin ise “boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak hüküm kurulduğundan, bu konuda yeniden” karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının tedbir nafakalarına ilişkin talebi bağımsız bir dava olup birleşen boşanma davasından önce açılmıştır. Davaların birleştirilmesi halinde de her dava bağımsız niteliğini korur. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi gerekir....
Somut olayda; mahkemece 24.04.2013 tarihli ara kararla çocuklar için 200'er TL tedbir nafakası takdir edilmiş, karar tarihinden itibaren 300'er TL'ye çıkartılmış ve kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak aynı miktarda devamına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece; talep edilen nafaka hakkında farklı kararlar verilmek suretiyle gerek nafaka miktarının takdirinde, gerekse de hükmün infazında çelişki yaratacak şekilde karar oluşturulmuştur. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları, kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder.(28.11.1956 gün, 15 E.- 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı) Mahkemece yapılacak iş; anılan İBK.uyarınca ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde dava tarihinden itibaren nafakaya hükmetmek olmalıdır....