WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde, tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiğini belirterek aylık 5.000,00 TL nafakanın davalıdan alınmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince gerekçeli karar başlığında dava türü olarak yoksulluk nafakası gösterilmiş, gerekçeli karar içeriğinde nafaka bağlanması davası olarak nitelenmiş, kararda ise yardım nafakasına hükmedilmiştir. Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelemeyi yapmak hakime aittir. Davacı tarafın dava dilekçesi, tarafların hali hazırda evli oldukları, aralarında herhangi bir boşanma davası olmadığı da dikkate alındığında, davacının talebi, tarafların evlilik birliği devam ederken davacı kadının haklı nedenle ayrı yaşamasından kaynaklı TMK 197.madde kapsamında önlem nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesi kararında yardım nafakası olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. TMK 197.madde gereğince davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatla yükümlüdür....

TMK 197 maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir. (TMK m.200) Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar iştirak (TMK m.182/3), yoksulluk (TMK m.176/4) ve yardım nafakası (TMK m.365/son)dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. Bu husus nazara alınmadan gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması doğru bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çivril Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :7.2.2013 NUMARASI :Esas no:2012/263 Karar no:2013/69 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadın ve müşterek çocuklar yararına boşanma davası süresince takdir edilen tedbir nafakalarının Türk Medeni Kanununun 169. maddesinden kaynaklandığı ve kararın kesinleşmesiyle sona ereceği, boşanma davası süresince takdir edilen tedbir nafakalarının davalı kadın tarafından açılan ve hüküm altına alınıp 13.09.2011 tarihinde kesinleşen “nafaka” (TMK 197. maddesi uyarınca) davasındaki nafaka miktarlarını değiştirmeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava TMK 197 maddesine dayalı nafaka istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 27.11.2017 KARŞI OY YAZISI TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davalarında, hakim; eşlerin, birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda, tarafların ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının belirlenen gelir durumuna göre, mahkemece ortak çocuklar için takdir edilen nafaka miktarı az olup, TMK. nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun değildir....

        Böylece “hakkaniyet” ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4).Somut olayda; davacının ayrı yaşamada haklılığı kanıtlanmıştır. O halde davacı lehine “hakkaniyet” ölçüsünde bir miktar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile davacı eş yönünden istemin tümüyle reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Hakim nafaka takdirinde, nafaka alacaklısı kadın ve çocukların ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumu arasında bir oranlama yaparak aile birliğinin giderlerine katılma bedelini belirler.Somut olayda takdir edilen tedbir nafakası miktarları TMK 4.maddede de vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun düşmeyecek şekilde yüksektir.Mahkemece yukarıdaki hususlar gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktar nafakaya hükmedilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı kadının ortak çocuklar yönünden nafaka talebinin kısmen kabulü ile; Ortak çocuklar 2003 doğumlu Ece, 2010 doğumlu Elanur, 2013 doğumlu Sümeyra ve 2014 doğumlu Hiranur lehine dava tarihinden itibaren aylık 300,00'er TL tedbir nafakası takdirine, nafakaların boşanma kararının kesinleştiği tarih olan 22/09/2020 tarihine kadar devamına. TMK'nın 197. maddesi uyarınca açılan bu davada nafaka artış oranı uygulanması talebinin reddine. Davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden alınması gerekli 54,40 TL başvuru harcı ile 80,70 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına. İlk derece mahkemesinde suçüstü ödeneğinden yapılan 42,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına....

            Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacının çalışmadığı ev hanımı olduğu annesi ile birlikte yaşadığı, davalının emekli olduğu aylık 1.500 TL gelirinin bulunduğu ve aynı zamanda kamyon şoförlüğü yaptığı adına kayıtlı 3 tane mesken ve arsanın bulunduğu tespit edilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek, davacı tarafın geçimini sağlayıcı, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK 4. md gereğince hakkaniyete daha uygun bir miktar nafaka takdir edilmesi ve hüküm altına alınması gerekir iken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              Bu sebeple, davacı baba yanında yaşadığı anlaşılan müşterek çocuk yararına nafakaya hükmedilmesi doğru ise de; iş bu müşterek çocuk yararına nafaka istemine ilişkin açılan davanın dava (30.10.2020) ve karar tarihi (11.11.2021) itibariyle eşler arasındaki boşanma kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle nafakanın tedbir nafakası (TMK md. 197) olarak değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken iştirak nafakasına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Yine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurulduğunda müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın miktarı da azdır. Öte yandan; Yargıtay 2 ve 3....

              UYAP Entegrasyonu