Her ne kadar yerel mahkemece birleşen davada TMK 197.maddesi gereğince davacı kadının davacının kısmen kabulü ile, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş ise de, TMK 197.maddesi gereğince bağlanan bağımsız tedbir nafakalarının yoksulluk ve iştirak nafakasına dönüştürülmesinin hatalı olduğu, yerel mahkemece boşanma davası süresince TMK 169.maddesi gereğince, davacı kadın ve çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve boşanma kararından sonra, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüştürülmesi gerekirken, birleşen davadaki bağımsız tedbir nafakası kararları ile, bağlantı kurularak, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydının düşülmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı ise de bu konuda istinaf başvurusu olmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Zonguldak 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, taraflar halen evli olup, ayrı yaşamakta haklılık nedeniyle nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. nun 197. mad.) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “yoksulluk nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru değildir....
(TMK md. 197) Yapılan incelemede; Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 26/04/2018 tarih, 2017/347 Esas ve 2018/336 Karar sayılı kararı ile davalı kadın için aylık 350,00 TL, müşterek çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasına hükmedilerek nafakaların her yıl TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın 28/06/2018 tarihinde kesinleştiği, Elazığ 2. İcra Müdürlüğünün 2022/10375 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, eldeki davanın ise 01/09/2022 tarihinde açıldığı tespit edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK md. 200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir....
Dava, TMK.'nun 197 vd. Maddeleri gereğince tedbir rafakası talebine ilişkindir. TMK.'nun 197/1 madddesinde "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir." hükmü getirilmiştir. Davalının halen annesi ile aynı evde oturup, davacı ile bir araya gelmek için müstakil bir ev tutup davacıyı çağırmadığı iddia edildiğine göre, mahkemece; bu konuda taraflardan delilleri sorularak, davacının ayrı yaşamada haklı olup olmadığı araştırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar evli olup, davada ayrı yaşamda haklılık nedeni ile davacı eş ve yanında bulunan müşterek çocuk lehine nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre, mahiyeti itibariyle istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir (TMK. md 197).Bu nedenle mahkemece, hüküm altına alınan nafakaların “yoksulluk” ve “iştirak” olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Gerek cevap dilekçesi gerekse yargılamanın ilerleyen aşamalarındaki beyanlarından anlaşıldığı üzere davalı kadının kendisi için istediği düzenli nafaka talebi bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197) niteliğinde olup, değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Davalı kadın tarafından bu talebine ilişkin harcı yatırılarak usulüne uygun şekilde açılmış bağımsız veya karşı bir davası ise bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davalı kadının TMK m. 197. Maddesine dayanan nafaka talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu kısımlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla, davacı tarafın tavzih isteminin reddine dair 16.05.2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile ;hükmün 1. fıkrasında yer alan “ Davanın TMK 197. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile aylık 400,00-TL bakım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine “ Davanın TMK 197. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 400,00-TL bakım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” ifadesi yazılmak suretiyle 6100 sayılı Kanunun geçici 3.maddesi atfıyla H.U.M.K.'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ( 4721 sayılı TMK 197/2 mad. ayrı yaşama dayalı) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddiyle ve erkek yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar...
Davacının kendisi ve çocuklar yararına istediği nafaka talebi bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m.197) niteliğinde olup, değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacı dava dilekçesiyle maktu harç yatırmıştır....
Gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3-Davacı-davalı kadın tarafından açılan 500.00 Türk lirasına ilişkin bağımsız tedbir nafakası davasına ( TMK m. 197) karşı erkek tarafından boşanma davası ( TMK m. 166/1) açılmış, davacı davalı kadın tarafından boaşanma davasına verilen cevap dilekçesinde asıl davada yer alan 500.00 Türk lirası nafaka talebinin yoksulluk nafakası (TMK m. 175) olarak devamına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ile bağımsız tedbir nafakası davası ile boşanma davasının feri niteliğindeki yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....