WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

197. maddesi gereğince aylık 2.000,00 TL önlem nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

GEREKÇE; Dava;davacı kadın için TMK 197,çocuklar için TMK 327- 329- 330 ncu maddeler kapsamında tedbir nafakaları taleplerinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Davacı kadının kendisi için nafaka talebinin reddine ilişkin hüküm kısmına yönelik istinaf başvurusu bulunmadığından bu husus kesinleşmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 327/1 nci maddesine göre"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.", Aynı yasanın 329 ncu maddesine göre çocuğa fiilen bakan ana-baba diğer tarafa çocuk adına nafaka davası açabilir. Yine aynı yasanın 330/1 nci maddesine göre de"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.". Çocuk yanında bulunmayan taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2020/543 ESAS 2021/620 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası (TMK m.197) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğincede; istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 25.11.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; TMK'nin 197.maddesi gereğince müvekkili lehine aylık 2.000 TL tedbir nafakasına ve nafakanın enflasyon oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış; TMK.nun 197 maddesine dayalı önlem nafakası ile TMK.nun 197 maddesine dayalı giderlere katılma alacağı istemine ilişkindir. Evlilik devam ederken eşlerin birbirleri hakkında koşulları oluştuğu takdirde tedbir nafakası davası açma ve bir takım önlemlerin alınmasını talep etme hakları vardır. Tedbir nafakasının hukuki dayanakları TMK'nun aile hukukunu düzenleyen bölümünde birden fazla madde kapsamında düzenlenmiştir. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar (TMK m.186/3). Eşler birlikte yaşarken; Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler (TMK m.196/1). Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya (TMK m.185/3,186/3) ilişkin önlemleri alır (TMK m.197/2)....

Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır....

    Somut olayda; davacı kadın tarafından TMK'nın 197. Maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkin açılan davada mahkemece; "davacının talebinin evlilik birliği devam ederken TMK'nın 197/2. maddesi uyarınca nafaka bağlanmasına ilişkin olduğu, davacının ve davalının mernis kayıtlarının incelenmesinde her iki tarafında Kanada ülkesinde yaşamını sürdürdüğü, talebin mahiyeti itibariyle eşlerden birinin diğerine sağlayacağı ekonomik katkının yaşanan yöreye göre belirlenmesi gerekeceği, tarafların evlilik birliğini Kanada ülkesinde devam ettireceğine dair yazılı beyanları, ülkemiz ekonomik koşullarına göre belirlenecek TMK 197/2 maddesi kapsamında bağlanması istenilen nafakanın Kanada ülkesinde infaz edilmesi gerektiği ile Türk Mahkemelerince verilebilecek nafaka kararının Kanada ülkesinde infaz kabiliyetinin bulunmadığına dair T.C. Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 11/09/2018 tarihli yazı cevabı ile T.C....

    Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden ve birleşen tedbir nafakası davasında davalı-davacı kadın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kadın lehine tedbir nafakası davasında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru ise de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesi uyarınca nafaka davalarında kabul edilen bir yıllık nafaka bedeli üzerinden nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece bu hususta hataya düşülerek davalı- davacı (kadın) yararına birleşen nafaka davası için maktu vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2015 (Prş.)...

      GEREKÇE : Davanın konusu, TMK 197 ve 329 maddeleri uyarınca nafaka ve TMK 336/2 maddesi uyarınca velayet istemine ilişkindir. Davacı kadın istinafında, davasını ispat etmesine rağmen, davanın reddine kara r rverilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca hem nafaka yönünden, hem de velayet yönünden aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir. TMK 336/2 maddesinde "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. " denmektedir. TMK 197. maddede "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

      DAİREMİZ 2021/383- 414 E.K SAYILI 27/05/2021 TARİHLİ KARARI Kadının nafaka talebinin TMK. 197. gereğince tedbir nafakası istemine ilişkin iken yanılgılı değerlendirme ile TMK'nın 195 ve 196. maddesi gereğince nafaka davası olduğu değerlendirilmesi ile karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN 01/07/2021 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ: Kadının, müşterek konutu terk ederek evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı eşinden kendisi için tedbir nafakası istemeye hakkı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 16/05/2017 tarihi itibariyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen Elazığ 1....

      Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....

        UYAP Entegrasyonu