WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sarıoğlan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2013/137-2013/282 Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.11.2014 gün ve 23756-22483 sayılı ilamıyla ilgili, davacı-davalı tarafından, bağımsız nafaka davasına yönelik olarak karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Nafaka davalarında verilen hükümlere karşı temyiz ve karar düzeltme sınırının; hüküm altına alınan veya reddedilen nafaka miktarının yıllık tutarına göre belirleneceği Yargıtay H.G.K.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 7.6.2006 gün ve 2925 - 9035 sayılı ilamiyle* bozulmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davalı kocanın boşanmaya ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme istemi yersizdir. 2-Birleşen müstakil nafaka davasına yönelik karar düzeltme istemine gelince; * Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 23.6.1996 gün 4146 sayılı kanun ile değişik 440/III-1 maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında karar düzeltme sınırı 1.1.1998 tarihinden itibaren 300.000.000 liraya 1.1.2000 tarihinden itibaren 600.000.000 liraya 21.7.2004 tarihinden itibaren 6.000.000.000 liraya çıkarılmıştır....

      Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandığını ve nafaka miktarının bizzat davacı tarafından belirlendiğini, davacının yıllardır aynı yerde çalıştığını ve düzenli bir işinin olduğunu, kadının erkeğin iştirak nafakasını düzenli ve eksiksiz ödemesi şartıyla kendisi için nafaka ve tazminat talep etmediğini, kadının imkân buldukça temizliğe giderek çocuklarına baktığını, çocuklar büyüdükçe masraflarının arttığını, nafaka miktarının fazla olmadığını, indirilmesinin değil, bilakis arttırılmasının gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, müşterek çocuklar lehine hükme bağlanan iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir....

      Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı ve müşterek çocuğun banka hesaplarına tüm nafaka borçlarını ödediğini, icra müdürlüğünce 28/07/2016 tarihinde yapılan hesapta müvekkilinin 5.645,94 TL borcu olduğunun tespit edildiğini, aylık toplam 350,00 TL nafaka borcu olmasına rağmen birikmiş nafaka borcu varmış gibi müvekkilinin maaşından 700,00 TL kesinti yapıldığını belirterek, müvekkilinin birikmiş 5.645,94 TL nafaka borcu olmadığının ve aylık 350,00 TL nafaka dışında borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarını kabul etmediklerini, nafaka ödemelerinin tam ve düzenli olarak yapılmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin eksik inceleme ile karar verdiğini, hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu, çocuğun özel eğitim kurumuna devam ettiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davalının müşterek çocuk için her ay 1.000,00 TL nafaka ödediğini, son olarak da nafakanın aylık 1.250,00 TL'ye arttırıldığını, hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğunu, üfe arttırımının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tefe-tüfe oranında arttırım yapılması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Mahkemece, maddi tazminat ve nafaka istemi yönünden, taraflar arasında Türk Medeni Kanunu gereğince gerçekleşen ve geçerlilik taşıyan bir evlilik bulunmadığından davacının maddi tazminat ve nafaka isteminde bulunamayacağı, manevi tazminat istemi yönünden ise davalının birliktelik yaşadığı davacının ve çocuklarının bakımı ile ilgilenmediği, resmi olarak evlendikten sonra davacıyı ve kızını terk ettiği, bu nedenle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçeleriyle maddi tazminat ve nafaka istemlerinin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Dürüst davranma" başlıklı 2. maddesi, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz" şeklinde düzenlenmiştir. Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur....

        TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Tüm dosya kapsamında ve yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davacı kurum tarafından kanunda "sınırlı şekilde sayılan" akrabalara yönelik açılmış bir yardım nafakası davasının bulunmadığı, talebin kısıtlının mal varlığına yönelik alacağa ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2014 NUMARASI : 2013/548-2014/102 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; takdir edilen nafaka miktarının az olması yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müşterek çocuklar Gamze ve Gizem yararına hükmolunan nafakaların dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 1.500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Katılma yolu ile istinaf talebinde bulunan davalı vekili istinaf dilekçesinde; nafaka miktarının fahiş olması yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılması, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise nafaka miktarının düşürülmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava; TMK'nın 182/2 maddesi uyarınca açılmış iştirak nafakasına ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu