Gelir, aylık ve ödenekler; 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez'' hükmünü içermekte olup, nafaka borçları için haczedilmezlik kuralı uygulanmaz. Yine birikmiş nafaka borçları için emekli maaş haczinde de uygulanması gerekli, İİK'nun 83. maddesinde; borçlunun ve ailesinin geçimi için icra müdürlüğünce zorunlu olarak takdir edilen miktar tenzil olunduktan sonra kalan bölümünün haczedilebileceği ve bu miktarın, maaşın ¼'ünden az olamayacağı belirtilmiştir. Somut olayda, takibe konu edilen alacağın nafaka alacağı olduğuna ve aylık nafaka miktarı da mahkeme tarafından belirlendiğine göre, işleyen aylık nafakanın tamamı için ve birikmiş nafaka alacağı için de bakiye maaşın ¼’ü oranında haczinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddi gerekirken şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından talep edilen nafaka tutarlarının bilirkişi tarafından hatalı hesaplandığını, nafaka açıklaması ile yapılmayan ödemelerin nafaka ödemesi olarak kabul edilemeyeceğini, ÜFE oranında artış yapılırken kararın kesinleşme tarihinin esas alınmasını, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası alacakları kesinleşme ile doğduğundan, bu alacaklar bakımından yıllık artışları kesinleşme tarihi esas alınarak yapılmasını ve Yıllık ÜFE oranındaki artışların her yıl Ekim ayında yapılması gerektiğini, davacı tarafından eğitim , kira , özel ders, özel sağlık sigortası primlerine ilişkin müvekkil hesabına yapılan ödemelerin nafaka ödemesi olarak kabul edilerek toplam borçtan mahsup edilmesinin usul ve yerleşik yargıtay uygulamalarına aykırı olduğunu, takip talebinin ekinde nafaka ödemesi olarak yapılan ödemelerin belirtildiğini, bu ödemelerin takip esnasında mahsup edildiğini beyanla, kararın kaldırılmasını, davanın...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2019 NUMARASI : 2018/228 ESAS 2019/130 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (S.H.Ç.E.K Tarafından Nafaka İstemi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman Valiliği Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü'nün 01/12/2017 tarihli yazıları doğrultusunda küçük Aleyna için 01/12/2017 30/11/2018 tarihleri arasında 1 yıl süre ile aylık 731,78 TL destek yapıldığını belirterek TMK 'nun 364 ve 366 maddeleri uyarınca kurumca yapılan ödemenin nafaka yükümlüsü davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı / vekili cevap dilekçesi vermemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2019 NUMARASI : 2018/228 ESAS 2019/130 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (S.H.Ç.E.K Tarafından Nafaka İstemi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman Valiliği Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü'nün 01/12/2017 tarihli yazıları doğrultusunda küçük Aleyna için 01/12/2017 30/11/2018 tarihleri arasında 1 yıl süre ile aylık 731,78 TL destek yapıldığını belirterek TMK 'nun 364 ve 366 maddeleri uyarınca kurumca yapılan ödemenin nafaka yükümlüsü davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı / vekili cevap dilekçesi vermemiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; davanın kabulüne ilişkin kısmının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK'nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000 TL'sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı aleyhine hükmedilen nafakanın yıllık miktarının toplamı (600x12=7.200 TL) 8.000,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, nafaka ve tedbir istemi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmekte ise de; somut olayda borçlu tarafından sunulan ve alacaklı adına gönderilen ödeme belgelerinin birbirini takip eden, düzenli ödemeler olmadığı da anlaşılmaktadır. Alacaklının ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde kabul beyanı da yoktur. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacının (kadının) gelirinin bulunması, davalının (kocanın) ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz; bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacının (kadının) gelirinin bulunması, ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir.Hâkim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmeli; "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka takdir etmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dilekçesi ile; tarafların evli olduklarını, kendisi tarafından 23.11.2009 tarihinde açtığı boşanma davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verildiğini ancak o tarihten beri ayrı yaşadıklarını ... sürerek aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından istenen nafaka miktarının fahiş olduğunu, davacının davalıya sinkaflı küfürler ettiğini, davalının parasını istemediğini söylediğini, davacının davalıya küfretmesi nedeni ile nafaka istemeye hakkının bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde daha önceden ödenen nafaka miktarı ve davalının ekonomik gücü göz önünde bulundurularak nafaka miktarının belirlenmesini ve TÜFE-TEFE ortalamasında yıllık artış uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; "......