İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olduğunu, müvekkilinin nafaka neticesinde gelirinden elinde kalan miktar ile hayatını sürdürebilmesinin günümüz şartlarında mümkün olmadığını, mahkemece davacının dava dilekçesinde talep ettiği nafaka miktarının üzerinde karar verilmesinin hukuka aykırı nitelikte olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı talep edilen tedbir nafakası isteminin reddine, müşterek çocuk açısından verilen tedbir nafakası istemi için ise uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, TMK'nın 195- 197.maddelerine dayalı tedbir nafakası davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davalı kocanın, maaşındaki hacizlerin önünü kesmek ve borçlarını ödememek için diğer davalı eşine nafaka davası açtırdığı ve açılan tedbir nafakası davasında maaşının tamamı tutarında nafaka ödemeyi kabul ettiği, halen birlikte yaşayan davalıların borçlarını ödemeden kötü niyetle hareket ettiklerini, nafakanın muvazaalı olduğunu ve alacaklarının tahsilini önlediğini, bu nedenle ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/395 E-2004/409 K sayılı ilamındaki nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yetki itirazı kabul edilerek, dava tarihinde davalıların ikametgahının bulunduğu ......
Mirasçılıkta ilk sırada yer alan kişi veya kişiler, yoksulluğa düşen kişinin yardım nafakası talebini yerine getiremediği durumlarda, daha sonra mirasçı olacak kişilerden nafaka talebinde bulunulabilir. Türk Medeni Kanunun'da kan hısımlığı mirasçılığında zümre sistemi kabul edilmiş olup, nafaka yükümlüleri arasında ilk sırada, yardım nafakası talebinde bulunanın altsoyu, ikinci sırada üstsoyu olarak ana ve babası, üçüncü sırada ise refah halinde olması koşuluyla kardeşleri yer alır. Buna göre yardım nafakası talebinde bulunan kişi öncelikle altsoyuna başvurmalıdır. Nafaka talep edecek olan, bir ön sırada nafaka borçlusu bulunduğu sürece, bir sonraki sırada yer alan nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan nafaka miktarı, ödeme güçleri oranında paylaştırılır. Zira nafaka yükümlülüğü müteselsil bir borç doğurmaz....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Dairemizin 2021/171 Esas ve 2021/472 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Fatma Zehra Olgun için hükmedilen 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itiraren 500 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafaka miktarının her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; takdir edilen nafaka miktarı yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, talebi doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; davanın kısmen kabulü yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkilinin talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK'nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000 TL'sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Devlet Hastanesinde çalışmaya başladığını, davacının ekonomik desteğine ihtiyacı olmadığını belirterek, hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının başlangıçta sabit geliri olmadığı için nafaka bağlandığını, daha sonra davalının çocuklarının velayetini alabilmek için çalışmaya başladığını, şu ana dek hiç nafaka ödemeyen davalının amacının açılacak ceza davalarından kurtulmak olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalının nafaka bağlandığı tarihten sonra çalışmaya başladığı ve halen de çalışmaya devam ettiği, davalının maddi durumunun nafaka bağlandıktan sonra daha iyi hale geldiği, davacının ekonomik durumunun nafaka bağlandıktan sonra nafaka artırımını gerektirecek düzeyde bir değişmenin olmadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.TMK.nun 197.maddesi gereğince ayrı yaşamada haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir....
Davalı tarafça 15/10/2019 tarihinde başlatılan davaya konu icra takibinde, 27/10/2011- 15/10/2019 tarihleri arasında birikmiş 19.200,00 TL nafaka alacağı ve işlemiş faiz istenilmiş, davacı tarafından ödemelere ilişkin hesap özetleri sunularak nafaka borcu olmadığına dair iş bu dava açılmıştır. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, Yargıtay 8. ve 12. Hukuk Dairesinin süregelen kararlarında, objektif kriterlerle yumuşatılmış olup, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan indirilmesinin hakkaniyet kuralına uygun düşeceği kabul edilmiştir....
davacı üzerinde bırakılmasına," 3- Davalı tarafından yatırılan 286,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde istek halinde kendisine iadesine, 4- Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan tebligat ve posta gideri 102,50 TL ile istinaf kanun yoluna başvurma harcı olan 220,70 TL olmak üzere toplam 323,20 TL giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5- Kararın Mahkemesince bilgi mahiyetinde taraflara tebliğine, HMK. 353/1- b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede, 362/1- a maddesi uyarınca yıllık nafaka miktarı 107.090,00 TL’nin altında kaldığından kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacının bildirdiği banka hesap numaralarından hesap ekstereleri istenmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, düzenli olarak yapılması durumunda ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubu gerektiği, bilirkişi raporunun yeterli ve kanaat verici olduğu gerekçesi ile, şikayetin kabulüne, takip dosyasında takip tarihi itibariyle borçlunun birikmiş nafaka borcunun olmadığının tespitine, fazla ödenen miktarın iadesinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı istinaf başvurusunda özetle; eski eşi olan davacının ödemelerinin tümünün sanki nafaka ödemesi gibi kabul edildiğini, aylık nafaka miktarının 200 TL olmasına rağmen 5.000 TL üstündeki bir çok toplu ödeme bulunduğunu, ödemelerin düzenli olmadığını, kendisi lehine hükmedilen nafaka yanında çocukları Büşra ve M....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, boşanma istemi ile birlikte açılan nafaka ve tazminat talebine ilişkin olup, 2.HD'nin bozma istemi üzerine hüküm kurulmuştur. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......